Günümüzde sosyal medya, yalnızca bir eğlence ya da iletişim aracı olmanın çok ötesine geçti; artık toplumsal dayanışmanın en güçlü platformlarından biri haline geldi. İhtiyaç sahibi insanlara ulaşmak ve onlara yardım eli uzatmak, birkaç tıklama kadar kolay hale geldi. Bir çocuğun eğitimine destek olmak, bir annenin mutfak ihtiyacını karşılamak ya da yaşlı bir insanın yalnızlığını bir nebze olsun hafifletmek, artık sosyal medya aracılığıyla mümkün.
Özellikle yardımlaşma sayfaları, gönüllü gruplar ve bireysel paylaşımlar sayesinde binlerce insan birbirine ulaşabiliyor. Paylaşılan bir yardım çağrısı, saatler içinde yüzlerce kişiye erişerek somut çözümler doğurabiliyor. Bu dijital dayanışma ağı hem umut oluyor hem de toplumsal farkındalığı artırıyor. Sosyal medya, görünmeyeni görünür kılıyor; sesi duyulmayanlara ses olabiliyor.
Elbette bu gücün etkili olabilmesi için samimi, şeffaf ve güvenilir bir şekilde kullanılması gerekiyor. Unutmayalım, hepimiz birer aracıyız; bazen bir paylaşım, bir beğeni ya da bir yorum bile bir hayatı değiştirebilir. Çünkü iyilik de, tıpkı kötülük gibi, bulaşıcıdır. Ve sosyal medya, bu iyiliğin yayılması için benzersiz bir araçtır.
