Toplum dediğimiz bütün ezelden beri var olmuştur ve bu düzen yaşlısından gencine herkesi kaplayan bir düzendir. Toplumlar durağan bir yapıdansa yeni karar, yeni fikir ve yeni başrollere başvuran aktif bir yapıdadırlar. Bu yapılarda konuşma hakkı olup en az değer görenler de gençlerdir. Toplumsal karar süreçlerinde gençler 2. plana atılmaktadır ve adeta gençlerle alay edilmektedir.
Bir toplumun iki ana yapı taşı bana göre yetişkinler ve gençlerdir. Bunun sebebi de yetişkinler ve gençler bir toplumun beyin timidir. Beyin timinden kastım çalışan ve hayatın zorluklarını aktif olarak deneyimleyen, toplum hayatı için üreten ve toplumdaki hayatı nasıl daha da güzelleştirebiliriz diye düşünen kesimdir yetişkinler ve gençler o yüzden de beyin timi derim bu iki gruba. Bu iki gruptan birine az söz tanınması büyük bir felakettir ve günümüzde gençlerin fikirlerine en azından kendi ülkemizde çok az değer verildiğine şahit olmaktayım ve bu durumdan dolayı derin bir üzüntü yaşamaktayım. Bu üzüntünün sebebi gençlere verilen az değer sebebiyle nice hekimler, mühendisler, katipler içinde barındırdığı cevher ile birlikte kaybolmuştur.
Gençlere toplumsal kararlarda çok az söz verildiğini sokaklarda, sosyal medyada ve çevremizden çok rahat bir şekilde görüyoruz. Gençlere verilen değerin artması lazım ve bunun içinde bizim bir aksiyon almamız lazım. Gençlere verilen değerin artması için ilk önce siyasi parti ve kişiliklerden başlamak gerekir. Kulağa her ne kadar saçma gelse de gençlerin siyasi parti ve kişilikler tarafından tanınması göz önünde olmak demektir ve göz önünde bulunan gençler fikirlerini rahatça beyaan edebilecek duruma gelip gençlerin değerini arttırmak için önemli bir hamle olduğu şüphesiz. İkinci olarak yetişkinler ve yaşlılara artık 1950’lerde olmadığımızı gençlerin çağında olduğumuzu gençlerin toplumsal kararlarda yetişkin ve yaşlılar kadar önemli olduğunu ve gençlerin katılmadığı bir şeyin gerçekleşmemesi gerektiğini açıklayarak gençlerden yaşça büyükleri gençlerin toplumsal kararlardaki etkinliğini arttırmak için bilinçlendirmek yapılabilecek hamlelerden biri.
Gençlere değer verilmesi için son bir fikrim daha var fakat bu fikir diğer fikirlerimden çok farklı. Ülkemizde bazı işlemleri yapabilmek çocukluktan gençliğe geçmek yetmiyor yetişkinliğe geçmek gerekiyor ve bu kısıtlamaları kaldırarak gençleri söz sahibi yapabiliriz. Örneğin Fenerbahçe Kongre Üyesi olduktan sonra başkan adaylığı için 10, Yüksek Divan Kurulu üyeliği içinse 25 sene beklemeniz gerek. Aynı şey cumhurbaşkanlığı için de geçerli. Cumhurbaşkanı adayı olmak için bir bireyin 40 yaş ve üzerinde olması gerekmektedir. Bu iki örnekteki gibi yaş kısıtlamalarını kaldırarak gençlerin toplumdaki değeri arttırılabilir.
Sonuç olarak gençlerin toplumsal kararlardaki rollerini artırmalıyız ve bu rolleri arttırırken gençlere engel olan bazı engelleri ortadan kaldırıp toplumun diğer üyelerine karşı gençleri yücelterek toplumda gençlere verilen değer nasıl Susurluk tostunda kaşar çok fazla uzuyorsa burada da gençlere verilen değer bu şekilde büyür.