Günümüzde teknolojik gelişmeler çoğu insan tarafından bir avantaj olarak görülse de, iş dünyasının perspektifinden bakıldığında durum bazen tam tersi olabiliyor. Bana kalırsa bunun en büyük nedeni, bazı mesleklerin yerini yapay zekânın almasıdır. Yapay zekâ, yani AI (Artificial Intelligence), benim tabirimle adeta “iş kaybettirici” bir teknoloji hâline gelebiliyor.
Yapay zekâya işi kaptıran meslek sahipleri, çoğunlukla farklı mesleklere yönelmeye çalışıyor. Ancak bu süreç herkes için aynı başarıyla sonuçlanmıyor; kimileri yeni kariyerinde başarılı olurken, kimileri maalesef zorlanıyor hatta başarısız oluyor.
Elbette yapay zekâyı bir tehdit olarak görenler olduğu kadar, ona hayranlık duyan, “İyi ki var!” diyen insanlar da var. Bunlardan biri ben olabilirim. Fakat nesnel bir bakış açısıyla değerlendirecek olursak yapay zekâ çoğu zaman işlerimizi kolaylaştıran bir avantaj olarak görülüyor.
Olumsuz yönlerinden sıkça bahsediliyor, peki ya olumlu tarafları? Yapay zekâ, özellikle iş süreçlerini hızlandırdığı, hata oranını düşürdüğü ve verimliliği artırdığı için bireyler ve şirketler tarafından tercih ediliyor.
Sonuç olarak yapay zekâ çoğu zaman faydalı bir teknoloji olabilir. Ancak hangi perspektiften baktığınız, yapay zekâya dair düşüncelerinizi tamamen değiştirebilir. Kimi için bir tehdit, kimi içinse büyük bir kolaylıktır.