İKLİMLER YOK OLMASIN

Biliyor musunuz, iklim değişikliğiyle ilgili size anlatacağım çok çarpıcı bir hikâyem var. Benim bebekliğimde, yani bundan yaklaşık 12 yıl önce, babam kış mevsiminde her sabah işe gitmek üzere arabasının yanına gittiğinde hep aynı manzarayla karşılaşırmış.

Arabanın üstü tamamen karla kaplı olur, arka tarafında ise arabayı yerinden çıkarmasına engel olacak kadar kalın bir kar tabakası bulunurmuş. Babam her sabah işe yetişebilmek için, kürekle lastiklerin etrafındaki karı temizleyerek kendine yol açmak zorunda kalırmış.

Ama şimdi? Ne yazık ki, geçen 12 yıl içinde geldiğimiz nokta oldukça üzücü. Artık birçok kış, bırakın yolların kapanmasını, kardan adam yapmaya bile yetmeyecek kadar az kar yağışıyla geçiyor.

Mevsim geçişleri artık olması gerektiği gibi değil. Mevsim sıcaklıkları normale göre çok farklı. İklim değişikliği her geçen gün kötüleşiyor ve bu durum, doğadaki birçok canlının yaşamını tehdit ediyor. Bu felaket noktaya gelinmesinde biz insanların büyük payı olduğunu düşünüyorum.

Atmosferi ısıtan sera gazlarını – özellikle metan gazını – kontrolsüzce yayıyoruz. Bunun en büyük nedenlerinden biri, bulduğumuz her boş araziye fabrika kurmak istememiz. Ama bundan da önce, doğaya karşı yaptığımız en büyük hata: Ağaçları kesmek. Oysa ağaçlar, hem bizim hem de tüm canlıların yaşamı için gerekli olan oksijeni sağlar.

Eğer bu gidişe bir “dur” demezsek ve yaşamın sürdürülebilirliği için bir an önce önlemler almazsak, gelecekte bizi çok daha büyük felaketler bekliyor olabilir.

Unutmayalım ki bu dünya hepimizin.
Ve onu korumak hepimizin ortak sorumluluğu.

(Visited 7 times, 1 visits today)