Günümüzde gençler; enerjileri, yenilikçi düşünceleri ve teknolojiye hâkimiyetleriyle toplumların ilerlemesinde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak toplumsal karar süreçlerine bakıldığında, gençlerin fikirlerinin yeterince dikkate alındığını söylemek her zaman mümkün olmamaktadır. Gençlerin çoğunlukla sadece “geleceğin umudu” olarak görülmesi, onları bugünün kararlarında pasif bir konuma itmektedir. Oysa gençlik, yalnızca geleceğin değil, aynı zamanda bugünün de aktif bir parçasıdır.
Toplumsal karar süreçlerine gençlerin katılımını artırmak için ilk adım, onların seslerini duyurabilecekleri yapıları güçlendirmektir. Öğrenci meclisleri, gençlik kolları ve gençlik konseyleri gibi oluşumlara daha fazla yetki ve sorumluluk verilmelidir. Bu organların fikirleri, siyasi ve yerel yönetim düzeyinde ciddiyetle değerlendirilmelidir. Ayrıca gençlerin sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden ifade ettikleri görüşlerin sadece duygusal tepkiler değil, toplumsal katkı potansiyeli taşıyan değerli öneriler olduğu fark edilmelidir.
Eğitim sisteminde ise gençlerin eleştirel düşünme ve toplumsal katılım becerilerini geliştirecek içeriklere daha fazla yer verilmesi önemlidir. Gençlere, fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri güvenli ortamlar yaratmak, onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar ve katılımcı bireyler olmalarının önünü açar.
Sonuç olarak gençlerin toplumsal karar süreçlerinde daha aktif rol almaları, hem bireysel gelişimleri hem de toplumun dinamizmi açısından büyük önem taşımaktadır. Gençlerin fikirlerine değer verilmesi, yalnızca onların değil, toplumun da geleceğini güçlendirecektir. Bu nedenle, gençlerin söz sahibi olabileceği daha kapsayıcı ve demokratik yapılar oluşturulmalı; potansiyelleri toplumun her alanında değerlendirilmelidir.