Sabah

Bir sabah uyandığımda, her şey aynı görünüyordu. Güneş ışınları perdemden sızıyor, kuş sesleri dışarıdan geliyordu. Ama sonra annemin aşağıdan gelen sesiyle irkildim. “Kahvaltı hazır.” diyordu, tıpkı her zamanki gibi. Ancak bu sefer, zihnimde yankılanan başka bir ses daha vardı: Umarım tost yanmamıştır yine. Annemin iç sesiydi bu! Şaşkınlıkla yataktan fırladım.

Aşağı indiğimde babam gazeteyi okuyordu. “Günaydın.” dedi gülümseyerek ama içinden geçenler bambaşkaydı: Bugünkü manşet de iç karartıcı. Kardeşim sofrada somurtuyordu. “Günaydın.” diye mırıldandı. Zihnindeki karmaşık düşünceleri duyabiliyordum: Keşke dün akşam daha çok oyun oynasaydım. Matematik sınavı berbat geçecek.

O an anladım. Artık herkesin iç sesini duyabiliyordum. Bu hem inanılmaz hem de dehşet vericiydi. Dışarıdaki sakin yüzlerin ardında bambaşka bir dünya saklıydı. Okula gitmek fikri bile beni ürkütüyordu. Acaba bu yeni yeteneğimle nasıl başa çıkacaktım? Belki de bir daha asla yalnız olamayacaktım.

(Visited 10 times, 1 visits today)