Eğer hayvanlarla konuşabilseydim, ilk olarak köpeklere “Hayatınız nasıl?” diye sorardım. Eminim ki çoğu bana üzgün bir şekilde “Çok kötü.” derdi. Nedenini sorduğumda ise şunları söylerlerdi:
“Biz çok üzgünüz. Çünkü insanlar bize çoğu zaman adil davranmıyor. Bazılarımız evlerde sevgiyle yaşarken birçoğumuz sokaklarda, aç ve yalnız yaşıyoruz. Üstelik bazı insanlar bizi dövüyor, taş atıyor, zarar veriyor. Sadece insanlar değil, bazı hayvanlar bile bize saldırıyor. Ama en çok insanlardan zarar görüyoruz.”
“Kimi zaman bağlandığımız insanlar bizi terk ediyor, bu da bizde derin yaralar ve travmalar bırakıyor. Bizim de yaşama hakkımız var ama insanlar bu haklarımızı görmezden geliyor. Saldırgan olmadığımız halde bize kötü davranıyorlar. Ama bir köpek kendini savunmak için birini ısırınca hemen zabıta çağırıyorlar.”
Köpeklerin bu içten sözlerini duyduktan sonra çok üzülürdüm. İnsanlara şöyle seslenirdim:
“Lütfen köpeklere sevgi gösterin. Onlar da hissediyor, üzülüyor, korkuyor. Sevgiyle yaklaşırsak dünya hem insanlar hem hayvanlar için daha güzel bir yer olabilir.”
