Biliyoruz ki eğer böyle giderse, dünya gelecek nesiller için adeta bir cehennem olacak. Anlık olarak problemi azaltmak için seçeneklerimiz sınırlı olsa da, artmaması için yapabileceklerimiz oldukça çeşitlidir. Eğer dünyamıza düzgün davranırsak, gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakabiliriz.
Peki, nedir sürdürülebilir dünya? Bunu anlamak için önce “yaşanılabilirlik” kavramına bakalım. Sürdürülebilir derken iletmek istenen mesaj, herkesin temel hayati ihtiyaçlarının karşılanabilmesidir. Bu ihtiyaçlar; su, yemek, barınma ve giyinme olarak dört temel başlıkta toplanır. Ancak sürdürülebilirlik sadece bunlarla sınırlı değildir. Temiz enerji kullanımı, karada ve denizde yaşamın korunması, toplumsal eşitlik, sorumlu tüketim ve üretim, sağlık hizmetlerine erişim ve kaliteli eğitim gibi ilkeleri de içerir.
Yani sürdürülebilir bir dünya; su ve yiyeceğin herkese açık olduğu, herkesin bir yere sığınabildiği ve giyinebildiği, enerji ihtiyacının çevreye zarar vermeden karşılandığı, hayvanların yaşamlarını sürdürebildiği, insanların bilinçli tüketip israf etmediği, sağlık hizmetlerinden yararlanabildiği ve eğitim hakkına sahip olduğu bir dünyadır.
Hayat standartlarını, yani lüksü yüksek tutmak işin daha üst seviyesidir; ancak dünyamıza daha dikkatli davrandıkça bu asla imkânsız değildir. Küçük adımlar bile büyük değişimlere yol açabilir.