Issız Bir Adada Hayat

Bir gün sabah uyandığımda kendimi bir adanın içinde buldum. Yatağım orada duruyordu. Bir anda yatağımın altından masmavi bir yengeç çıktı. Yatağımın altına baktım; mangal, olta ve birkaç kıyafet vardı. Ama sorun şuydu: Ev yapacak eşyalar yoktu. Düşündüm ve aklıma mükemmel bir plan geldi. Oradaki bambulardan bir ev yapacaktım.

Evi yapmaya başladım, sonra da tavanı yaptım. Tavanı yapmak zordu ama başardım. Yatağımı içeri taşımaya başladım. Birkaç metre sonra yatağımın üstüne eşyaları yerleştirdim. İçeri yerleştirdikten sonra balık tuttum. Bu akşam yemekte dev bir kaya levreği vardı. Tabii dev bir sorunumuz vardı: Kapımız yoktu! Bu adada akrepler, yılanlar, zehirli böcekler ve sivrisinekler vardı. Bu nedenle gece hiç uyuyamadım.

Sabah olduğunda adayı dolaşmaya çıktım. Biraz yürüdükten sonra birkaç tavuk gördüm. Gizlice bir yumurta kaçırdım. Bir de hindistancevizi topladım ve yemekte yumurta ile hindistancevizi sütü vardı. Daha sonra adayı biraz daha gezdim, kafama bir muz kabuğu düştü. Sonra yukarı baktım; bir de ne göreyim! Muz yiyen ve kabuklarını atan maymunlar vardı. Ama hepsinin rengi farklıydı.

Hemen muz deposu yapmak için muz topladım. Sonra eve döndüm. Eve girdim, bir baktım ki su domuzları evimi istila etmiş! Hepsinde birer gözlük takılıydı. O sırada eve bir kobra yılanı girdi. Hemen tabanları yağlayıp kaçtım. Su domuzlarıyla akşama kadar denizde yüzdük. Bu adaya artık alışmıştım ve bence şehir ortamından daha güzeldi. Yeni arkadaşlar da edindim (Su domuzu arkadaşlar tabii ki.).

Artık hep orada yaşayabilirdim. Adayı her gün daha da fazla keşfettim. Bu adanın adını Efsos Adası koydum.

(Visited 3 times, 1 visits today)