AKLINI OKUYABİLİYORUM

Bugün, her diğer gün gibi kalktığımda hiçbir değişiklik fark etmemiştim. Yüzümü yıkadım, giyindim ve aynanın karşısına geçtim. Tam o an, kafamın üzerindeki şeyi fark ettim. Sanki başımın üzerinde kartondan beyaz bir düşünce baloncuğu vardı. Üzerinde “Bugün nasılım acaba?” yazıyordu. Önce anlamadım hatta bir rüya sandım. Gözlerimi ovuşturdum ve baloncuk kayboldu. Günüme böyle bir şey olmamış gibi devam etmeye karar verdim ama öyle olmadı.

Kahvaltıya indiğim anda annem ve babamda da aynı şeyi gördüm, yine karton gibi düşünce baloncukları. Bu sefer annemde “Yine geldi.”, babamda ise “Canım kızım gelmiş ama sen bir babasın, somurt ve gazeteyi okumaya devam et, aynen baban gibi.” yazıyordu. Anneme sordum “Sen de görebiliyor musun?” diye. Cevabı beni şaşırttı: “Kızım, iyi misin? Sen ne görüyorsan onu görüyorum işte.” dedi ama kafasının üstünde “Buna kesin babasının genleri geçmiş. Zaten 15 aylıkken ilk kelimesini etmesinden anlamalıydım.” yazıyordu. Bu beni üzdü, o yüzden okula gidene kadar bütün sabah hiçbir şey demedim.

Okula vardığımda ilk yaptığım şey, en yakın arkadaşıma danışmak oldu. Onun üzerindeki baloncukta, konuştuğumuz süre zarfında ve sonrasında benim hakkımda hiçbir zaman kötü bir şey yazmıyordu (iyi ki!). Sabahtan beri bana deli olmadığımı söyleyen tek kişi oydu. Ayrıca beni dinledi, konuştuklarımızı analiz etti, sorular sordu. Sabah uyandığımdan beri ilk kez kendimi normal hissettim. Uzunca bir süre düşündü ve ben de okudum. En sonunda konuştu:
“Sen zihin okuyorsun.” dedi.

Tam o andan itibaren hayatım değişti. Gerçekten öyle miydi? En yakın arkadaşım beni bir sürü teste soktu ve emin olduk. Evet, ben zihin okuyordum.

O günden beri iki yıl geçti. Güçlerim hâlâ devam ediyor ve işime de yarıyorlar. Hâlâ merak ediyorum, bu güçlerle daha ne yapabilirim…

(Visited 3 times, 1 visits today)