Bir Dosttan Fazlası

Günümüzde evcil hayvan beslemek, çağımız bireysel ve izole bir yaşamı desteklediğinden, çok yaygınlaşmıştır. Özellikle pandemi döneminde, insanlar sosyalleşme ihtiyaçlarından dolayı tüylü dostlarıyla özel bir bağ geliştirmiş ve onlar ile vazgeçilmez bir dostluk kurmuşlardır. İnsanlar; günlük hayatlarının stresinden, şehir gürültüsünden kaçmak ve yalnızlıklarını azaltmak adına evcil hayvanlara
yönelirler. Ancak, hayvan beslemek gerçekten bireyin psikolojisini olumlu etkileyen bir mutluluk kaynağı mıdır yoksa bireyin özgürlüğünü kısıtlayan bir bağlılık mı?
Evcil hayvanlar, insanlara koşulsuz bir sevgi sunar. Bir kediyi okşadığınızda kendinizi daha huzurlu ve değerli hissedersiniz. Yalnızlık duygusu ruhunuzdan tümüyle ayrılır ve yerine yalnızca sevgi yerleşir. Araştırmacılar da bu sevginin kaynağına olan meraklarından dolayı bu konu üzerine birçok çalışma yapmışlardır. Bu çalışmalar sonucunda evcil hayvanların insanların anksiyetelerini azalttığı, depresyonlarını hafiflettiği sosyal etkileşimleri arttırdığı, fiziksel aktiviteleri teşvik ettiği ve de en önemlisi sorumluluk bilinci geliştirdiği tespit edilmiştir. İnsanlar hayvanlar ile iletişim kurduklarında mutluluk hormonu serotonin ve oksitosin salgılanıyor. Bu da ruhumuzu iyileştiriyor ve bize yaşamamız için küçük de olsa bir neden veriyor. Ayrıca, hayvanların düzenli bakımı bize sorumluluk bilinci kazandırıyor. Fiziksel aktiviteyi arttıran partili dostlar, özellikle köpekler, sahiplerinin dışarıya çıkarak aktifleşmelerini ve spor yapmalarını sağlıyor. Bu da kişinin hem beden sağlığına hem de ruh sağlığına iyi geliyor. Örnekler üzerinden gidersek, obeziteyle karşı karşıya olan bir genç için bir köpek sahiplenmek kadar güzel bir çözüm yolu olamaz. Köpek gencin hem fiziksel aktivitesini arttırır hem de moral ve motivasyon sağlar. Başka bir örnek olarak, çocuğunu yurt dışına, üniversiteye yolcu etmiş bir ailenin bir kedi sahiplenmesi kadar onlara karşılıksız sevgi verecek ve vakitlerini keyifli geçirmelerini sağlayacak bir çözüm yoktur.
Sonuç olarak, bilimsel araştırmalar evde hayvan beslemenin ve onlarla arkadaşlık kurmanın insan psikolojisine olumlu etkiler yarattığını ortaya koymakta. Evcil hayvanlar; stresin azalmasına, depresyon belirtilerinin hafiflemesine ve kişinin daha huzurlu hissetmesine katkı sağlıyor aynı zamanda bireyleri sosyalleştiriyor, sorumluluk bilincini artırıyor ve günlük hayatın monotonluğuna renk katıyor. Ayrıca, tüylü dostlarımızla kurduğumuz bağ dünyadaki en saf ve en doğal sevgilerden çünkü hayvanlar insanlar gibi değillerdir. Hayvanlar, insanların aksine her daim koşulsuz sevgi göstermeye hazırdırlar. Bu nedenle, bence hayvanların hayatımıza kattığı bunca güzel şeyi ve hissi görmezden gelip onları birer yük olarak görmek sevgi yoksunluğundan başka bir şey değildir. Evcil hayvan beslemek bir yük değil aksine ruhun şifası ve eczanede bile satılamayan bir yara merhemidir.

(Visited 10 times, 1 visits today)