Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım. Daha önce hiç gitmediğim, varlığından habersiz olduğum bir yerdeydim. Sanki sadece rüyalarımda tasarlayabileceğim bir yerdi ama her şey tam da rüyalarımdaki gibiydi.
Etrafı lunaparklar, oyun alanları ve pelüş hayvanlarla doluydu. Her yerde gülücükler vardı; kimse ödev yapmıyor ya da ders çalışmıyordu. İnsanlar çarpışan arabalarıyla eğleniyor, salıncaklarda sallanıyor ve aqua parklarda suyun tadını çıkarıyordu. Her şey çok güzel ve keyifliydi ama bir yandan da merak ediyordum: Ben neden buradaydım?
Merakımı gidermek için güvenlikçilere danıştım. Onlar bana nazikçe “Burası keşfedilmeyi bekleyen bir yer. Gelen herkes yalnızca eğlencenin tadını çıkarır, endişelenecek bir şey yok.” dediler.
Bu sözler beni rahatlattı. Artık korkacak ya da bunalmış hissedecek bir durum yoktu. Derin bir nefes aldım, etrafa baktım ve kendimi bu harika maceranın bir parçası olarak hissettim.
