Dünyamız son yılların en büyük sorunuyla karşı karşıya. Savaşlar mı, yoksa su krizi mi veya açlık mı? Hayır, hiçbiri değil. Dünyamızın en büyük sorunu küresel ısınmadır. Bugün size küresel ısınmayı açıklamayacağım; fakat küresel ısınmanın bir sonucu olan bir durumun, doğaya ve insanlara verdiği zararları anlatacağım.
O zaman başlayalım. Konumuz buzulların erimesi. Buzulların erimesinin şu anlık bize pek zararı olmasa da bilim insanları, önümüzdeki 100 yıl içerisinde Maldivler gibi birçok ada ülkesinin sular altında kalacağını öne sürüyor. Sadece bu da değil; İstanbul, Roma, Dublin, Lizbon, Londra, Rio de Janeiro, Tokyo, Cape Town, Oslo, Helsinki, Kopenhag, Melbourne, Sidney, New York ve Miami gibi birçok denize kıyısı olan şehrin ya tamamının ya da bir kısmının sular altında kalacağı tahmin ediliyor. Bu, 60 milyondan fazla insanın göç etmesi anlamına geliyor.
Öte yandan kutup ayıları ve penguenler için de kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. Örneğin, kutup ayıları artık karaya olması gerekenden daha erken ayak basıp daha geç ayrılıyorlar. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle penguenler önümüzdeki yıllarda Madagaskar’a ve Cape Town’a gelmeyebilirler. Eğer küresel ısınma bu şekilde ilerlemeye devam ederse ülkemizin sıcak Ege ve Akdeniz kıyısındaki şehirlerimiz, bırakın tatili, yaşanması zor şehirler hâline gelebilir.
Daha çok toplu taşıma kullanmak veya fabrikaların bacalarına filtre takmak gibi birçok basit önlem alarak küresel ısınmayı, dolayısıyla da buzulların erimesini durdurabilir ya da erteleyebiliriz.
