AHLAKİ DEĞERLER

Ahlaki değerler, çevreden alınan genel ahlak, örf, adet ve geleneklerle ailelerin verdiği eğitime dayanan uygulamalardır. Örneğin; yapılan iyiliğin karşılığını vermek, sözünde durmak, büyüklere saygı göstermek, dürüst olmak, sorumluluk sahibi olmak ve geleneklere saygı duymak gibi.

Ahlaki değerlerin tanımına baktığımızda, bunların çevreden alınan ve ailelerin verdiği eğitime dayanan uygulamalar olduğunu görüyoruz. Bana kalırsa  insanlar ahlaki değerleri büyük ölçüde toplumsal dayatmalar sonucunda kazanıyorlar. Herkes için geçerli olmasa da çoğu insan, kendisine saçma gelen veya uymak istemediği toplumsal kurallara uymak zorunda kalıyor. Örneğin; yapılan iyiliğin karşılığını vermek bazıları için bir zorunluluk gibi görülmeyebilir. Ancak bir kişi, kendisine yapılan iyiliğe karşılık vermek istemez ve bunu yapmazsa toplum tarafından kınanabilir. Çünkü bu kural, toplumu oluşturan bireylerin çoğu için anlamlıdır. Herkesin düşünce yapısı, yetiştiği toplum ve aile yapısı farklıdır. Dolayısıyla ahlaki değerlerin geçerliliği ve doğruluğu kişiden kişiye değişebilir.

Ancak ahlaki değerler yalnızca toplumun baskısıyla oluşmaz. İnsanlar, bu değerleri kendi deneyimleriyle de kazanabilirler. Örneğin, çoğu kişi kendisine yalan söylenmesini istemez. Biri size yalan söylediğinde rahatsız olur ve empati yaparak başkalarına yalan söylememeyi tercih edersiniz. Eğer yalan söylemek çoğu insanın hoşuna gitmiyorsa, bu durum hem toplumsal bir ahlaki değer hâline gelir hem de bireylerin kendi tecrübeleriyle öğrendiği bir değer olur. Ancak, daha önce de belirttiğim gibi, bazı insanlar bu kuralı da saçma bulabilir ve onlar için bu değer toplum baskısıyla aktarılır.

Ahlaki değerler hem toplumun baskısıyla hem de bireylerin kendi deneyimleriyle edindiği değerlerdir.

(Visited 13 times, 1 visits today)