Eğer bana Cristiano Ronaldo ile bir akşam yemeği yeme fırsatı verselerdi, ona birçok soru sormak isterdim. İlk olarak, “Kariyerinde nasıl bu kadar başarılı oldun?” ve “Yoksulluktan nasıl bu noktaya geldin?” sorularıyla başlardım.
Ben bir futbolcu olarak kendi yeteneklerimi tanıyıp, bu yeteneklerime uygun bir mevkide oynuyorum. Ancak Ronaldo’nun hikayesi farklı. O, olağanüstü yetenekten çok sıkı çalışmanın, disiplinin ve azmin bir örneği. Bu yüzden onunla konuşmak bana ilham verir.
İlk sorum mutlaka şu olurdu: “Yoksulluktan nasıl bu seviyeye geldin?” Cevabını tam olarak bilmesem de aklımda bir fikir var. Ronaldo, babasını alkol yüzünden kaybetti. Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Zararlı alışkanlıklardan uzak durmaya karar verdi ve kendisini tamamen futbola adadı. Bu sayede hem mental hem de fiziksel olarak çok güçlü bir yapıya kavuştu.
Ronaldo’nun başarısının temelinde disiplin, kararlılık ve bitmek bilmeyen bir çalışma azmi yatıyor. Kalp ameliyatı geçirmesine rağmen futbola devam etti. Üstelik bu ameliyatı oldukça genç yaşta geçirmişti. Buna rağmen toparlanmayı başardı ve sahalara geri döndü. Çünkü o hiçbir zaman pes etmeyen bir karaktere sahipti.
Ona soracağım son soru ise şu olurdu: “Tüm bu sakatlıklara rağmen formunu nasıl hep koruyorsun?” Çünkü kariyeri boyunca birçok kez ciddi sakatlıklar yaşadı. Ancak her seferinde yeniden ayağa kalktı, sahalara döndü ve performansını en üst seviyede tutmayı başardı.
Ronaldo ile yapacağım bu akşam yemeği sadece bir sohbet değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı olurdu benim için. Onun hikayesi, hedeflerime ulaşma yolunda bana güç verirdi.