Bir gün evin önünde yürürken arkadaşım geldi ve dedi ki: “Ben muaf oldum.”
Ben şaştım. “Neye muaf oldun?” dedim, cevap vermedi.
Herhâlde bir proje hazırladı ama “İyi olmaz.” demişti. Meğer gerçekten de olmuş. Çok üzüldüm, o benim arkadaşım. Ona destek olmalıydım.
Gittim yanına ve dedim ki: “Hadi, vamos! Gidelim, artık işimiz var.”
Anlamadan geldi ve dedi ki: “Basket robot asla çalışmaz.”
Ben pes etmedim ve birkaç maç izledim. Doğru şut stilini buldum: bilekten yukarı, en yukarıda ileri ve yukarı at.
Robota stilin yazılım kodunu yükledim ve sonunda oldu. Arkadaşımın umudu yeniden yeşerdi ve yarışma günü 1. olduk.
Arkadaşım bana teşekkür etti ama daha bitmedi. Onun daha topu, rakibi de var. O bir robot maçına daha girecek, onda robotlar maç yapar aralarında. Arkadaşım o kadar kodlama bilmiyordu. Ben ona hemen öğrettim. 24 günü daha var. Ben ilk kez kodlama öğretiyorum ama keşke ben de yapabilsem, iznim yok.
“O yapacağım.” dedi. Ben de “Öğreteceğim.” dedim.
Ne dediysek robotun rakibi yani maçını hazırlıyorduk ve oldu ki topu aldık, kestik, demir ile kapladık ve deriyi de geçirdik.
Maç günü maçı kazanıp kupayı kaldırdık. Arkadaşımın umudunu kurtardım ve bir olduk.
