Beklemediğim Anda Gelen Mucize

2040 yılıydı. Önemli bir iş görüşmesi için Amerika’ya çağrılmıştım. Görüşme yapacağım kişi yetişemezsem bana çok sinirlenirdi. Beni görüşmeye çağırdı. Mektupta gelmenin zorunlu olduğunu belirtmişti. Uçağım yarın sabah erken saatteydi. Bu yüzden erken yattım. Sabah 4 gibi uyandım. Elimi çabuk tutmalıydım. Havalimanı 1 saatlik bir yoldaydı. Hazırlanıp arabama bindim. Olamaz, benzin kalmamıştı. Hemen yola çıktım ve en yakın benzin istasyonunun yolunu tuttum. Çok yaklaşmıştım ta ki bir kamyon arkama çarpana kadar. Neyse ki büyük bir hasar yoktu. Saate baktım. Saat dört buçuktu. Kamyonun sahibine “Sen bana nasıl çarparsın bir yere yetişmem gerek.” dedim ama sonra kaçtı. Kamyonu polise şikayet etmedim ve yola devam ettim. Benzin istasyonuna girdim ve benzinimi doldurdum. Uçağı kaçırmaktan çok korkuyordum fakat içimdeki ümidi yitirmemeliydim. Benzin istasyonundan çıktım ve en az 150 kilometre hızla yola devam ettim. Karşıma bir kazı çalışması çıktı. Bu da neydi. Benzin istasyonundan çıkalı 5 dakika olmamıştı. Bir de sabahın köründe bu kazı çalışması da neydi. Ümidimi yitirmeden öbür yola girdim. Daha uzun yola. Hızlandım ama aslında hızlanmamalı mıydım. Bir yere çarpabilirdim. Hızla giderken bir baktım ki yolda film çekiliyor. Sabahın erken saatine film ne alaka diye düşündüm. Galiba trafiğe kapalı yola girmişim. Neyse artık oradan geçtim. Bir filmde arabam görülse şaşırmayacaktım. Saate baktım. Olamaz vakit yoktu. Hızlandım fakat artık yetişmem için bir mucize gerçekleşmeliydi. Sanki birisi havalimanına gitmemi engelliyordu. Saniyelerle yarışıyordum, bir mucize gerçekleşse dediğim o anda yolda bir kaza olduğunu gördüm. Hemen öbür yola girdim. 5 dakika sonra yanlış yola girdiğimi anladım ve geri döndüm. “Ben bittim ne yapacağım “ dedim kendi kendime. Geri döndüğümde o kadar dalgındım ki bana sürten arabayı fark etmedim. Araba arkamdan bağırdı anca o zaman fark ettim. Ama devam ettim. Sonunda havalimanına geldim ama uçağın saatini geçtiğimi fark ettim. Umudumu yitirip geri döndüğümde uçağın rötar edildiğini gördüm. Hem de uçağın rötarı 3 saat önce belli olmuştu. Ben yola çıkmadan birkaç saat önce. Yani ben havalimanına boşuna yetişmeye çalışmıştım. Çok mutlu oldum. Ve havalimanına gittim. Uçağın saati geldiğinde uçağa bindim. Çok mutluydum. Bu bir mucizeydi. Bunları düşünürken yolculuk bitti. Bir otobüse binip görüşme yapacağın kişinin ofisine gittim. İçeriye girdiğimde adam çok sinirliydi. “Ne oldu” dedim korkarak. Adam arkadaşımın arabasına sürttüğümü söyledi. “Yani bu muydu beni korkuttun” dedim ve görüşmemizi yaptık.

(Visited 9 times, 1 visits today)