
Küçüklüğümden beri insanlara yardım etmeyi çok sevmişimdir. Bir gün bu dileği o kadar içten dilemişim ki gerçek oldu. Odamın ortasında gizemli bir çanta beliriverdi. O kadar merak ettim ki elimi uzattım ve çantayı karıştırmaya başladım. O da ne? Bu küçücük çantanın içinden gizemli bir not defteri çıktı. İçinde Arapça harflerle yazılmış birkaç kelime vardı ve bir de tarih yazıyordu. Sırt çantamı ve en sevdiğim peluş ayım Lulu’yu da alarak çantanın içine atladım. Kendimi Arabistan Krallığı’nın ortasında buldum. Demek ki o kelimeler beni geçmiş zamana getirdi. Hemen etrafı incelemeye başladım. Arapların kıyafetleri çok garipti. İçlerinden birisi etrafta tatlı tatlı dolaşıyordu. Bana “Hey, burada yabancı mısın?” dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. O sırada bir asker gelip elimdeki not defterini istedi. Arap adamla sohbetimiz yarıda kalmıştı ama asker geldi diye değil, uykudan uyanmıştım. Bir de ne göreyim? Odamın ortasında gerçek bir çanta, hemen yanında bir not. Notu elime alıp çantadan birkaç malzeme çıkardım. İçinden masal kitabı ve renkli balonlar çıktı. Bunların LÖSEV için olduğunu anladım ve yola çıktım. LÖSEV’e varınca her çocuğa birer balon hediye ettikten sonra masal okudum.
