Sabah uyandım, etrafıma baktım; annemler çoktan uyanmış, “Ne yesek?” diye düşünüyorlardı. Elimi yüzümü yıkamak için çok az su kullandım, gözlerimi açmama yetecek kadardı. Annem bahçemizdeki çok verimli olmayan ama az da olsa mısır ve sebzelerin olduğu yerden topladıklarını kullanarak benim çok sevdiğim bir yemeği hazırlıyordu. Belki açlık ve susuzluk çekmeyen diğer ülkelerde bu durum böyle değildir ama burada bu yemek hem benim için hem de ailem için çok değerlidir.
Tam o sırada, diğer insanların suyu bilinçsizce sanki sınırsızmış gibi doyasıya kullanması geldi aklıma; derin bir iç çektim. Yemek konusunda da durum aynı… Diğer ülkelerde marketlerde son kullanma tarihine 3–4 gün kalan gıdalar doğrudan çöpe atılıyor. Oysa bunlar oradaki evsizlere dağıtılsa çok daha iyi olmaz mıydı? Hem insanların karnı doyar, hem de israf olmazdı… Ne yazık ki böyle değil.
Bunları düşünürken annem içerden seslendi:
“Wilson, haydi bakalım yemeğe!”
Heyecanla içeri koştum. Yemeğimi yedim ama bu süreç her zaman uzun sürer; çünkü yemeği çok küçük lokmalar hâlinde yerim. Hatta bazen daha da acıkmışsam lokmaları daha da küçültür, yavaş yavaş, iyice çiğneyerek tüketirim. Böylece kendimi sanki çok yemek yemiş ve tıka basa doymuş gibi hissederim. Bu beni mutlu ederdi; böylece akşama kadar dayanabileceğime inanırdım.
Ailemle güzel bir sohbet ettikten sonra biraz su içtim, onu da küçük yudumlarla bitirdim. Bu sırada arkadaşlarımın futbol oynamaya çağırdığını duydum. Kararsız kaldım; çünkü oynamak hem çabuk acıkmama hem de çok susamama neden olacaktı. Bir süre düşündükten sonra ayağımın ağrıdığını bahane ederek sadece izlemeye karar verdim. Tam bu noktada beni en çok üzen şey, yine israf oldu. İsraf yüzünden istediğim gibi futbol bile oynayamıyordum…
Zaman geçsin diye uyumaya çalıştım. Bir süre uyuduktan sonra rüyamda tabak tabak yemeklerle dolu muhteşem bir masa ve yanında bir damacana su vardı. Tam yemeye başlayacakken annemin beni silkelediğini ve “Hadi Wilson, kalk artık; akşam oldu.” dediğini duydum. Akşam da aynı yemeği yedikten sonra hemen uyudum.
Lütfen israf yapmayın. Ben de doymak ve yeterince su içmek istiyorum…
