BİR GÜNLÜĞÜNE ÖZEL BİR YETENEK
Yine hiç uyanmak istemediğim bir pazartesi günüydü. Annem zar zor kaldırdı beni yatağımdan. Bugün benim için bir felaketti çünkü en iyi arkadaşım Çorap’ ı 180 gün göremeyecektim. Sabah uyanınca beni yalamasını ve kıvrık kuyruğunu yüzüme sürmesini şimdiden özlemiştim. Hem bir neden ise okuldu. 0kulumuz adeta bir hapisane idi. Zaten bahçenin dörtte üçü çimenlerle kaplı, çimenlere basamıyoruz. Futbol oynamak mı? Yasak. Teneffüslerde sınıfta kalmak? Yasak. Geç geldiysek kağıt alıp girmek de yasak ve daha bir sürü şey yasak. Annem zaten beni okula zorla götürüyordu. İlk ders başlamış, hatta bitmişti. Uyanık davranıp paçayı kaptırmamaya çalıştım ve bahçede saklandım. Ders bittikten bir dakika sonra çıktım ve sınıfa girdim. Bir de baktım ki herkes sınıfta, çok şaşırmıştım. Sınıftalardı ama saklanmışlardı. Ellerinde bir roman vardı. Sessizce yanlarına yaklaştım ve yanlarına oturup onlara katıldım. Beni bekledikleri apaçık ortadaydı. Hep birlikte okumaya başladık. Hikaydeki karakter hayvanlar ile konuşabiliyordu. Onlar ile oyun oynayabiliyordu. Çok geçmeden nöbetçi öğretmen koridora çıktı. Bu ilk kez oluyordu çünkü hep birkaç dakika erken çıkardı. Keskin gözlü öğretmen gördü bizi hemen. Birkaç dakika sonra müdürün yanındaydık. Sonra bir güzel azar işittik. Bu tatsız sohbetten sonra ders Türkçe idi. Yine kötü bir haber geldi. Şaşırdık mı? Hayır. Haber ise yarın okula yazar geliyormuş. Üstelik yazdığı kitap üç yüz elli yedi sayfalıktı. Çıkış saati zaten yedi on beş bize iş açıyorlar. Neyse ki bu bitmek bilmeyen gün bitti. Akşam tek dilediğim şey ise hayvanlar ile konuşabilmekti. Nedeni ise yoktu. Herhalde romandan etkilenmiştim. Sabah uyanmak istemeden uyandım yine. Annemin işi çıktığı için okula yürümek zorunda kaldım. Yolda yürürken bir ses duydum. Ardından önüme bir kuş çıktı. Başta serap görüyorum zannettim ama sonra gerçek olduğunu fark ettim. Eteklerim zil çalıyordu ama yanda oturan Seyit Amca çoktan küplere binmişti. Hızla okula yetiştim ama önce yol üzerindeki kokarcaya öğretmenleri hasta etmesi ve okuldan yırtmamız için çantama koydum ve öğretmenler odalarına tek tek bıraktım. müdürün odasından gelen anons ile hepimiz okul dışına çıktık. Hemen Çakıl’ın yanına gittim ve “ Merhaba “ diyerek onu korkuttum. O ve diğer arkadaşları ile oynarken aklıma gelen soruyu sordum. Zaman su gibi akıyordu. bir anda telefondan ses geldi. Annem sadece nerede olduğumu sordu ve eve gelmemi istedi. Dostlarıma yarın görüşürüz dedim ama yalan oldu çünkü uyandığımda hayvanlar ile konuşamıyordum ve bunun kalıcı olmadığını anladım. Üzüldüm ama annem okulumu değiştirdi ve mutlu yaşadık. Çakıl ile de her istediğimde görüşebildim.
BİR GÜNLÜK ÖZEL BİR YETENEK
(Visited 9.223.372.036.854.775.808 times, 1 visits today)
