Bir günlüğüne hayvanlarla konuşma yeteneği kazansaydınız ilk neyi merak ederdiniz?
Ördek Gagalı Serçe’nin yuvası mı?
Korkak Aslan’ın cesareti mi?
Çalışkan Salyangoz’un sınav sonucu mu?
Sana söyleyeyim okur, ben böyle bir gün yaşadım… Bugün de sana anlatacağım. Umarım seversin! Hıdırellez akşamı gül ağacının altına ”Hayvanlarla konuşma yeteneği istiyorum.” yazmıştım. Annem okuyunca ”Sudenaz bu ne yaa! Biraz Şahin gibi ol!” demişti. Hep erkek kardeşim Şahin’i örnek alıyor. Onu aşırı kıskanıyorum. Değiştiriyormuş gibi yapıp değiştirmedim. Gül ağacının altına koyduk. Kardeşimin dileği ‘Cumburloppp diye kayıp dünyanın en uzun kaydırağından bir havuza cuplamak istiyorum nolur Hıdır nolur nolur nolur!!!” idi. Atlamaya hala cuplamak diyordu. 6 Mayısta sınıf hamstırı ile konuştum. En merak ettiğim şey bir hemstırın neden yiyecek depoladığıydı.
Eve gidince evcil salyangozum, balıklarım, kedilerim ile konuştum. Müthiş bir gündü!
