Bir sabah, her zaman olduğu gibi alarmın sesine uyandım.Uyandığımda her şey normal görünüyordu, ta ki annem kahvaltıya çağırmaya gelene kadar. Annem kapıma geldiğinden ağzı oynamıyordu ama ben onun “ Keşke bir gün de ben geç uyansam” dediğini duyuyordum. Bir an şaşırdım. Çünkü annem söylememişti ama ben duymuştum. Daha sonradan farkına vardım ki insanların zihinlerini okuyabiliyordum.
İlk başta çok korktum çünkü böyle bir güç büyük ve önemli sorumluluklar gerektiriyordu. Başkalarının düşünceleri benimkilere karışıyordu. Kimin ne hissettiği , ne düşündüğü hepsi kafamda yankılanıyordu.Sanki bir anda herkesin iç sesi benim beynimin içindeydi. Bu kadar çok sesi aynı anda duymak çok yorucuydu başımı ağrıtmaya başlamış ve ne yapacağımı bilmiyordum . İşte o an, bu yeteneğin sadece bir hediye olmadığını, aynı zamanda büyük bir yük olduğunu fark ettim.
Bu Gücü Nasıl Kullanırdım?
İlk olarak bu gücü iyiye kullanmak isterdim. İnsanların duygularını anlamakla başlardım. Birinin o andaki duygularını anlamak için yüz ifadesine , hal hareketlerine bakmam gerekmezdi. Eğer üzgün ya da endişeli olduğunu fark edersem , onunla konuşur , destek olmaya çalışırdım.Sadece ona “iyi misin?” demem bile onun gününü biraz olsun güzelleştirebilirdi. Belkide o insanın problemini çözmesine yardımcı olabilir ve bir çözüm yolu arayabilirim. Eğer sorun benim halledebileceğimden büyükse onu bir doktora, öğretmene , avukata , polise, güvenlik görevlisine ve ya güvenebileceğim bir yetişkine yönlendirebilirim. Böylece bu yeteneği başkalarına zarar vermek yerine, onlara yardım etmek için kullanmış olurdum.
Ama tabiki her şeyin olduğu gibi bu gücün bir de kötü yanıları var. Zihin okuduğunda insanların en gizli sırlarını , en kırılgan düşüncelerini de öğrenirsin. Bunun sonucu olarakta insanların düşüncelerine sınır koymam gerektiğinin bilirdim. Her düşünceye inanmak ya da önemsemek zorunda değilim. Bu düşüncelerin bir sebebi olduğunu bilir ve sebebini bilmeden hareket etmem.Çünkü bazen insanlar kırgın olduklarında istemeden kötü şeyler düşünebilirler. Ben de bu düşüncelerin nedenini anlamadan hareket etmezdim. Ayrıca bazenleri sadece sesiz kalmak, en doğru çözüm yolu olur.
Sonuç olarak, bir gün böyle bir yeteneğim olursa bunu insanların sırlarını öğrenmek yerine bir empati aracı olarak kullanırdım. Belki o zaman insanları daha iyi anlayabilir , yanlış anlamları önleyebilir ve herkesle daha huzurlu ve güvenilir ilişkiler kurabilirdim. Çünkü bence gerçek güç , düşünceleri ve ya sırları bilmekte değil; onları saygıyla karşılamakta ve insanlara yardım etmeye çalışmakta gizlidir.
