Bir gün basketbol oynarken topum ağacın en tepesine kaçtı. Sonra ağaca baka kaldım. Oraya taş attım , kalem fırlattım ve başka bir çok şey atsam da yine o topu aşağıya indiremedim. Sonra başka bir basketbol topumu aldım ama bu benim son topumdu. Gene de oynamaya devam ettim. sonra onla 3. şutumu atarken o topumda dışarıya kaçtı. Sonra çok üzüldüm ve göz yaşlarıma hakim olamadım. Artık tek yapmam gereken şey oturup o topları nasıl düşeceğini düşünmekti.
Ve sonra ağcı sallamayı denedim ama top hala düşmemişti. Sonra üzüntü içerisinde eve döndüm. Ertesi gün gene oraya gittim. Orada bir çok şey denedim mesela zıplamayı sallamayı ve kesmeyi. Ama hiç biri başarılı olmadı. Ve üzgünlükle yere oturup topun düşmesini bekledim. Bir anda şimşek çarpmaya başladı ve bende evin içerisindeki camadan izlemeye başladım. Ama üzgün bir şekilde. Ve şimşek çarpması bittiği anda bahçeye çıktım ve topu izlemeye devam ettim. Sonra ailemi çağırdım ve bu durumu onlarla paylaştım. Sonra ellerinden geleni yapsalar da başarısız çıkıp vaz geçtiler. Ve içimden şöyle dedim. Bir mucize gerçekleşse dediğim tam o anda rüzgar esip toplar düştüğü anda hemen ailelerime bu durumu bildirdim ve bende onlar da çok mutlu olduk ve ben bir daha ağaçların orda oynamayacağıma yemin ettim. Ve bütün dünya bu duruma çok sevindi ve beni gören insanlar hem imza istiyor hem de sen o anıyı yaşayan çocuk değil misin deyip duruyorlar. Eğer bu hikayeyi beğendiyseniz söylemeyi unutmayı.
