Bir sabah uyandığımda karşımda bir zaman makinesi etrafında ise askerler vardı. Ardından bir vapur sesi duydum, vapurun içine dikkatlice baktığımda ise Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını gördüm. Sonra anladım ki bu sabah bilinçsizce bu zaman makinesi ile 19 Mayıs 1919’a gelmiştim. Bu askerler ise ülkemizde karışıklık çıkarmaya çalışan İtilaf Devletleriydi. Birazdan Mustafa Kemal Atatürk Bandırma vapurundan inip Samsun’a ayak basacak Kurtuluş Savaşı’nı başlatacaktı. Atatürk’ün olduğu vapur Bandırma Vapuru bize doğru yaklaşıyordu. Fakat aynı anda İtilaf Devletlerinin çıkardığı karışıklıklar da artıyordu. İlerleyen zamanlarda Atatürk Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a daha sonra Ankara’ya gidip 9 Eylül 1922’de İzmir’de düşmanları yurdumuzdan atıp Kurtuluş Savaşı’nı noktalayacaktı . Kurtuluş Savaşının ilk ve de en büyük adımı birazdan Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla gerçekleşecekti.
Samsun, o sabah hem sessizdi hem de umut doluydu. Gökyüzü griydi, deniz biraz dalgalıydı ama insanların kalbi heyecanla çarpıyordu. Bazı evlerin pencerelerinde insanlar ne olduğunu anlamaya çalışarak dışarı bakıyordu. Kimi çocuklar annelerinin arkasına saklanıyor, kimi ise merakla kıyıya koşuyordu. Limanda birkaç küçük sandal, büyük Bandırma Vapuru’nu görünce hemen kenara çekiliyordu.
Sokaklarda askerler vardı ama halk da yavaş yavaş toplanmaya başlamıştı. Herkes bir umutla Bandırma Vapuru’na bakıyordu. Bir yandan martılar çığlık çığlığa uçuyor, diğer yandan vapurun düdüğü kulakları çınlatıyordu. Birçok kişi o anın sıradan bir gün olmadığını hissediyordu. Sanki rüzgar bile “yeni bir başlangıç” fısıldıyordu insanlara.
Vapurdan ilk adımı atan Mustafa Kemal Atatürk’ü görenler, biraz şaşkın ama çokça gururluydu. Herkes sessizce ona bakıyor, bazıları dua ediyor, bazıları gözyaşlarını siliyordu. O an Samsun’un havasında umut, cesaret ve vatan sevgisi vardı.
Bir Zaman Makinesiyle 19 Mayıs 1919’a Gitseydim
(Visited 7 times, 1 visits today)
