Bir sabah uyandığımızda bütün insanlar duygularını kaybetmiş olsa, dünyamız büyük bir değişim yaşardı. Çünkü bizleri biz yapan en önemli şey duygularımızdır. Duygular olmasaydı insanlık adeta robotlara dönüşürdü. Zaten bizi robotlardan ayıran en belirgin özellik de duygularımızdır.
Eğer duygularımız olmasaydı elbette birçok konuda etkilenirdik ancak en çok olumsuz yönlerden etkilenirdik. Örneğin, insanlar arasındaki saygı ortadan kalkar, vicdan duygusu olmadığı için suç oranları artardı. Cinayetler, hırsızlıklar gibi olumsuz olaylar hızla çoğalırdı. İnsanların birbirlerine olan bağlılıkları, empati ve sevgileri yok olurdu. Bu durum toplumu derinden etkilerdi.
Fakat bazı iyi sonuçlar da olabilirdi. Örneğin, nefret gibi olumsuz duyguların yok olmasıyla insanlar, birbirlerinin fikirlerinden veya görüşlerinden dolayı yargılanmaz ve aşağılanmazdı. Dünyada daha fazla hoşgörü olabilir, insanlar birbirine daha nazik yaklaşabilirdi.
Evet, duygular bazen bizi yorabilir, acı verebilir, hatta hayatımızı zorlaştırabilir. Örneğin, birini çok sevdiğimizde ve onu kaybettiğimizde büyük bir mental travma yaşayabiliriz. Bu, duyguların bizlere olan olumsuz katkılarından biridir. Ancak eğer sevgi, acı, korku gibi duygularımız olmasaydı, hayatın hiç bir heyecanı ve anlamı olmazdı. Duygular, bizlere çok şey katarken onları doğru bir şekilde kontrol edebilmek önemlidir. Onları anlamak ve yönetmek, insanlık için hayati bir beceri olmalı.