Uzun zamandır görmek istediğim doğa harikası, Norveç’teki Trolltunga. Bu yer, yüksek bir kayalığın ucunda, adeta gökyüzüne uzanan bir dil gibi duruyor. Aşağıda derin, mavi bir göl uzanıyor ve etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili. Burası hem heyecan verici hem de huzur dolu bir yer gibi görünüyor. Eğer bir gün buraya gitme şansım olursa, geçireceğim günü en ince ayrıntısına kadar hayal ediyorum.
Sabah erkenden uyanırım. Hava temiz ve serin olur. Doğanın içinde yürüyüş yapmak için mükemmel bir gün. Küçük bir çantaya su ve yiyeceklerimi koyup yürüyüşe başlarım. Yol boyunca kuş sesleri eşliğinde ilerlerken, mis gibi çam kokusunu içime çekerim. Ormanda yürüdükçe bazen küçük derelerden geçer, bazen de büyük kayaların üzerinden tırmanırım. Yorulsam bile doğanın güzelliği bana enerji verir.
Uzun bir yürüyüşten sonra Trolltunga’ya ulaştığımda, karşımdaki manzara nefesimi keser. Uçsuz bucaksız vadiler, masmavi göl ve gökyüzü… Sanki dünyadaki en güzel tabloya bakıyorum! Kayalığın ucuna doğru dikkatlice ilerlerim ve oturup aşağıdaki gölü izlerim. Rüzgar saçlarımı okşarken huzur ve özgürlük hissiyle dolarım.
Yanımda getirdiğim yiyecekleri çıkarır, burada küçük bir piknik yaparım. Sonra doğanın sesine kulak verir, birkaç fotoğraf çekerim. Bu anları ölümsüzleştirmek isterim çünkü burası, hayatım boyunca unutamayacağım bir yer olur.
Gün batarken, gökyüzü turuncu ve pembe tonlara bürünür. Doğanın bu muhteşem gösterisini izledikten sonra dönüş yoluna geçerim. Yorulmuş olsam da içim huzurla dolar. Trolltunga’da geçirdiğim bu gün, benim için hem unutulmaz bir macera hem de doğayla iç içe geçen eşsiz bir deneyim olurdu.
