Çanakkale Savaşı

Yıl 1914… Halkımız bitkin düşmüştü, perişan haldeydik. 1. Dünya Savaşı’nda yeniliyorduk. Rus ,İngiliz ve Fransız askerler bizim ülkemizin sınırları-nı geçiyorlardı.

Birgün askeriyeye bir mektup geldi. Mektupta düşman askerlerinin Çanakkale Boğazı’nı ele geçirip, boğaz yoluyla Rusya’ya yardım gönderecekleri yazıyordu.

Böylece , büyük küçük herkes Çanakkale Boğazı’na savaşmak için gidiyordu. Ben daha sadece bir lise öğrencisi olmama rağmen ben bile vatan uğruna orada savaşmaya gittim.

13 Kasım 1914’te düşman gemileri boğaza girmeye başladılar. Birkaç saat içinde Rumeli Tabyaları alevler içindeydi. Gerçek savaş şimdi başlıyordu.

Komutanlarımız bize o ’ATEŞ’ emrini verdikleri anda iki tarafta bombardımana başladı. Her yer kan içindeydi. Ben ve arkadaşlarım gemileri vurmaya çalışıyorduk. Bir anda attığım bombalardan bir tanesinin Inflexible’a isabet ettiğini gördük. Inflexible batıyordu. Hepimiz coşku içindeydik.

Bazen onlar bizim yemeklerimiz olmadığı için yemek yiyor, bazen de biz onların suyu olmadığı için su içiyorduk. Açlık, üzüntü, coşku. Her duyguyu yaşıyorduk. İşte savaş böyle sürdü…

Sonunda, 18 Mart 1915 günü zafer bizimdi. Ayrıca bu savaşı Atatürk’ün dediği şu sözler çok iyi tanımlar: Milletin hayatı tehlikede değilse, savaş bir cinayettir.

(Visited 8 times, 1 visits today)