Eğer annem gibi bir mimar olsaydım, çocuk parkları tasarlamayı çok isterdim. Tasarımlarımda dikkate alacağım özellikler şunlar olacaktır:
Öncelikle, oyun parklarının trafik yoğunluğu olmadan, güvenli bir şekilde yürüyerek ulaşılabilecek bir mesafede olması gerektiğini düşünürüm. Ayrıca, parkın çevresinin bol yeşil alanla kaplı olması, doğayla iç içe bir ortam sağlar. Çocukların yanında gelen anne ve babalar için oyun parkının etrafına oturma bankları ve çardaklar yerleştirerek onların da rahatça vakit geçirmelerini sağlardım. Parkta sıkılmamaları için yürüyüş parkurları da eklemeyi ihmal etmezdim.
Oyun parkının yakınında tuvalet ve büfe bulunması da oldukça önemli. Böylece aileler ihtiyaçlarını kolayca giderebilirler. Ayrıca, çocukların koşarken yaralanmamaları için parkın zemininde çakıl taşları yerine daha yumuşak bir malzeme kullanılmasını sağlardım. Oyun ekipmanlarında çivi veya paslanabilecek metal parçalar gibi tehlikeli unsurlar bulunmamalıdır.
Geç saatlerde oyun oynanabilmesi için parkta uygun aydınlatma sistemleri olmalı. Ayrıca, oyun alanının yakınında basketbol, futbol ve tenis gibi spor sahaları da tasarlanarak çocukların farklı aktivitelerle eğlenebileceği bir ortam yaratılabilir. Küçük yaş grubu çocuklar için ise kum havuzu gibi eğlenceli alanlar tasarlanması çok faydalı olacaktır.
Son olarak çocuk oyun parklarının rengarenk ve ahşap oyun ekipmanlarından oluşmasını, estetik açıdan da cazip bir alan yaratılmasını isterdim. Bu şekilde, hem güvenli hem de eğlenceli bir park deneyimi sunarak, çocukların ve ailelerin keyifli vakit geçirmesini sağlamayı amaçlardım.