Çocukları Korumak

Dünyaya hiçbirimiz ruhu saf olmayarak gelmedik. Çocukken herkes tertemizdir; kötülük, günah nedir bilmez. Zamanla nasıl bir şekil aldığımız her ne kadar bize bağlı olsa da çevremiz de büyük bir rol oynar. Eğer dürüst laflar duymak istiyorsanız çocuğa gidin derler, doğru bir sözdür. Çocuk hiçbir zaman başkalarının isteklerine göre konuşmaz, düzdür ama pırıl pırıldır. Fakat zamanla kirlenirler, pislenirler. Bu tamamen korumayla ilgili aslında. Aynı değerli bir eşyanın tozlanması gibi, çok uzun süre dışarıda bırakırsak hemen üstlerine yığılıyorlar, onları kaplıyorlar…

“Bütün ümidim gençliktedir.” diye boşuna dememiş liderimiz; bu kadar masum, temiz düşünceler ile bizi kurtarabilecek olan çocuklardır. Her ne kadar düz olsalar da aynı zamanda kırılganlardır, masumlardır çocuklar. Dürüst oldukları gibi saflardır. Kalbinde herhangi bir kötülük bulunmayan bir birey neden insanlara inanmasın ki? Çok yazık bize, çok yazık ki bu dünyada ne kadar fazla kalbi pis insan var, ne kadar fazla çocuklarımızı kandırmaya çalışan var… Zaman içinde çocuklar alışıyor, kendilerini koruyorlar ancak bu geçen zaman arasında kendilerini kaybediyorlar. Eğer ki onları saflıktan, ışıktan uzaklaştırırsak bizim ışığımız nereden gelecek?

Çok yabancılaştık artık, korunmak zorlaşıyor; kendini, aileni, sevdiklerini, vatanını… bir gün hazırlıksız yakalanırsak, kim yardım edecek bize? Artık sıradanlaşmış, ruhsuz insanlar mı yoksa eğer ki korursak bize yüzünü dönmemiş yavrularımız mı? Saldırı sadece fiziksel gerçekleşmez; kötülüğün artığı zaman da savaş kadar bitmiştir yaşam. Çok yaklaştık biz, çok yaklaştık dünyamızdaki, vatanımızdaki iyilikten yoksunlaşmaya… Durdurmak için de çok yakınız bir yana, birkaç adım atmamız gerek sadece cesurca.

Her yağan yağmur damlasını bir mermi gibi düşünelim. Sadece bir şemsiye açmak komik bile görülebilir çözüm önerisi olarak sunulursa. Daha korunaklı, güvence altında bir çatıya geçilmeli bu sert vuruşlardan kaçmak için. Çocuklarımızı korumayı da böyle düşünebiliriz. Bazen, sadece küçük eforlar yetmeyebilir. Çocuk bir cam parçası gibidir, bazen en ufak üflemede bile yere düşüp kırılıverir. Biz yere düşmeden önce tutmakla birlikte aslında en baştan hiç düşmemesi için önlem almalıyız. Onları bir fanusa yerleştirip dışarıdan izlemeliyiz demiyorum, asla… Fakat kötülüklerden uzak tutmalıyız.

Bu hayattaki en değerli kaynağımız çocuktur. Eğer çocuğu korumazsak; bütün o saf düşünceler, değerli anlar yok olur. Bir zamanlar hepimiz çocuktuk, fikirler üreten, iyilik yapan. Ancak dünya değiştikçe biz de değiştik. Şimdiki görevimiz kötülüklerin bizi değiştirdiği gibi çocuklarımızı etkilemesine izin vermemek…

 

 

(Visited 6 times, 1 visits today)