Günümüzde çocukların eskiye göre daha yalnız hissetmesinin birçok nedeni var ve bu durum artık yalnızca yetişkinlerin fark ettiği bir problem olmaktan çıkıp çocukların günlük yaşamlarında çok belirgin bir hale geldi. Eskiden çocukların sokakta, apartman önlerinde ya da okul bahçelerinde kurduğu bağlar daha doğaldı, aynı mahallede yaşayan çocuklar birbirini tanır, saatlerce birlikte vakit geçirir, oyunlar kendiliğinden gelişirdi. Şimdi ise çocukların oyun alanları giderek daralıyor, kalabalık şehirlerde güvenli alanların azalması, ailelerin artan kaygısı ve teknolojinin hayatın merkezine yerleşmesi çocukların sosyal ortamlarını belirgin şekilde değiştiriyor. Birçok çocuk artık evden dışarı çıkmadan, ekran karşısında geçirdiği zamanda kendi kendine oyalanmaya çalışıyor.
Ailelerin yoğun çalışma temposu da bunu güçlendiriyor. Anne babalar çocuklarına zaman ayırmak istese bile çoğu zaman yorgunluk ya da stres nedeniyle vakit geçirmek zorlaşıyor. Çocuk bir şeyler anlatmak ya da bir oyun oynamak istediğinde çoğu zaman karşısında tam olarak hazır ve ilgili bir yetişkin bulamıyor. Eskiden büyük aile düzeni, kuzenler, komşu çocukları ya da mahalle kültürü çocuklar için doğal bir sosyal destek sağlarken, bugün daha sakin yaşam biçimleri çocukların çevresini daraltıyor. Dijital ortamda iletişim kurmak ve oyun oynamak ile vakit geçse de yüz yüze etkileşimin yerini dolduramıyor.
Diğer yandan okul ortamları da artık geçmişte olduğu kadar güvenli ve samimi gelmiyor birçok çocuğa. Akademik baskının artması, rekabet duygusunun, zorbalığın sosyal medyaya taşınması gibi etkenler çocukların kendi yaşıtlarıyla kurduğu ilişkileri daha kötü hâle getiriyor. Arkadaşlıklar daha hızlı başlayıp daha çabuk bitebiliyor, küçük bir tartışma bile dijital ortamda büyüyebiliyor. Böyle olunca çocuklar içine kapanabiliyor. Ve sosyalleşemeyen bu çocuklar saatlerce teknolojik aletlerinin başında duruyorlar.
Sonuç olarak, günümüz çocukları aslında kalabalık bir dünyanın içinde, teknolojik imkânlarla çevrili olmalarına rağmen kendilerini daha yalnız hissedebiliyor. Bu yalnızlık çocukları internette vakit harcamaya itiyor : birlikte oyun oynamak yerine tek başına ekran karşısında geçirilen saatlerde, anlatılmak istenen bir şeyin ertelenmesinde, okuldan eve gelirken kimseyle sohbet etmeyip telefona bakarak gelmelerinde. Çocukların yalnız hissetmelerinin nedeni bir tek faktöre bağlı değil; değişen yaşam biçimleri, ebeveynlerin zaman darlığı, teknolojinin etkisi ve sosyal ilişkilerin kötü hâle gelmesi bu duyguyu hep birlikte besliyor. Bu nedenle çözüm de ancak çocukların daha fazla görülmesi, dinlenmesi ve gerçek bağlar kurabileceği ortamların yeniden oluşmasıyla mümkün olabilir.
