Dalgaların Gizlediği Gerçek

Güneş’in parıl parıl parladığı rüzgarın hafif ama serinletici bir şekilde estiği bir yaz günüydü. Gözlerimi tepemde parlayan güneşe açtım. Etrafımda ne bir ağaç ne bir yeşillik vardı. Tek görebildiğim şey uçsuz bucaksız denizdi.

Kendimi birden bir hiçliğin ortasında bulmuştum buraya nasıl gelmiş olabileceğimi düşünmeye başladım ancak önceki gece ne yaptığım ne yaşadığım hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum. Yattığım yerden kalkmaya karar verdim fakat her yerim tüm gece boyunca bir parça kumun üstünde yatmaktan ağrıyordu. Sonunda kalktım ve denize doğru yöneldim. Denizin kokusu insana çok derin bir huzur veriyordu birden gözümden bir iki damla yaş aktığını hissettim. Buna anlam verememiştim. Uyandığımdan beri içimde buruk bir hüzün vardı olan hiçbir şeyi hatırlamıyordum ve birden kendimi evim yerine terk edilmiş bir sahilde bulmuştum. Olanlara anlam veremezken etrafımı biraz dolaşmaya başladım. Her hangi bir eşyam yoktu üstümde sadece bir parça ev kıyafetleri vardı. Etrafı biraz daha araştırmaya başlamışken araç sesleri duymaya başladım. Bir ambulansın siren sesini andırıyordu bu ses adeta. Araç biraz daha yaklaşınca anladım ki bu ambulanstı. Bir çok insan telaşla etrafıma tutuştu ve adeta sorguya çekilen bir mahkum gibi sorulara boğdular. O gürültüden o kadar rahatsız olmuş olmalıyım ki soruların hiç birine cevap veremeden yerimde kalakaldım. Bir sonraki bildiğim şey ambulansla bir yere götürüldüğümdü.

Gözlerimi tekrardan açtığımda kendimi o loş ışıklı hastanede buldum. Etrafımda ise bir sürü telaşlı insan yüzü görüyordum. Bunlardan tanıdığım yüzlerde vardı annem , babam ,ablam ve en yakın arkadaşım. Hepsi çok endişeli ve duygulu gözüküyorlardı. Uyandığım gibi annem sevinç çığlıkları atmaya başladı. Ailemle ve arkadaşıma başıma gelenleri anlatmaya başladım onlar ise bana iki gündür kayıp olduğumu ve muhtemelen kaçırıldığımı söylediler. Bu beni gerçekten şaşırtmıştı çünkü iki gündür olan hiç bir şeyi hatırlamıyordum. İyileşmem pek zaman almadı ancak her an polis beni sorguya çekiyor ağzımdan biraz da olsa laf almaya çalışıyorlardı. Bu talihsiz olayın üstünden bir hafta geçip gitti ancak ben hala küçük detaylar hariç hiç bir şey hatırlayamıyordum. Bu süreçte normal hayatıma dönmüştüm fakat halen içimi rahat bırakmayan bir his vardı. Ailem bir psikoloğa danışmanın en uygun çözüm olacağını söyleyip duruyorlardı bende bir gün dayanamayıp onların tavsiyesini dinlemeye karar verdim. Psikologla konuşmaya başladığım andan itibaren her şey değişti.

Travmalarım , o denizin ortasına getirilişim ve bunlardan bağımsız bir çok ayrıntıyı hatırlamaya başlamıştım. O gün ben uzun boylu, sıska, hafif esmer bir adam tarafından kaçırılmıştım. Olayın öncesinde arkadaşlarımla buluşmaya gitmiştim fakat sonra o sıska adam belirdi ve nefes alamadım sonrasında her şeyin karardığını hatırlıyordum. Gözlerimi açtığımda kendimi o gizemli deniz kenarında bulmuştum ve telefonum ,çantam kısacası yanımda hiçbir eşyam yoktu. Bu da beni kaçıran kişinin aynı zamanda hırsızlık yaptığını ortaya çıkarıyordu. Hatıralarım hafızamda canlandığı an polise beni kaçıran kişiyi ihbar ettim. Polis bir kaç hafta sonra telefonumun konumundan bakarak beni kaçıran kişiyi yakaladı. Böylece benimde ailemin de içi rahatladı ve neden birden denizin ortasında gözümü açtığımı anlamış oldum.

(Visited 8 times, 1 visits today)