Damla’nın Dersi

Damla, annesinin yaptığı özel bitki çayını çok severdi. Her sabah kahvaltıda mutlaka bir bardak içer ve sonra okula giderdi. O gün de her zamanki gibi kahvaltısını yapıyordu. Ancak bitki çayını aceleyle içince dili yandı. O kadar canı yandı ki bir daha içmemeye karar verdi.

Birkaç gün sonra okulda buna benzer bir olay daha yaşadı. Teneffüste arkadaşlarıyla kemik kırmaca oynarken çok hızlı kaydığı için kolunu sert bir şekilde çarptı. Acıdan gözleri doldu ve o an bir daha bu oyunu oynamak istemedi. İçinde garip bir üzüntü hissetti.

İşte tam o sırada, annesinin ona sık sık söylediği bir söz aklına geldi: “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.” Bu sözün anlamını o ana kadar tam olarak kavrayamamıştı ama şimdi daha iyi anlıyordu. Bir şeyin yanlış olduğunu anlamak için illa ki zarar görmek gerekmiyor ama hata yaptıysan bir daha dikkat etmek önemli diye düşündü.

Ertesi sabah, annesi yine bitki çayı hazırlamıştı. Damla bu kez acele etmedi, çayını üfleyerek yavaşça içti. Dili yanmamıştı. Aynı gün okulda da kemik kırmaca oynarken dikkatli oldu, çok hızlı kaymamaya özen gösterdi. Çünkü daha önce yaşadığı acıyı tekrar hissetmek istemiyordu.

Damla, geçmişte yaptığı hatalardan ders alarak onları tekrarlamamaya karar verdi. Annesinin atasözünün aslında ne kadar doğru olduğunu artık çok iyi biliyordu.

(Visited 4 times, 1 visits today)