Derginin Alametifarikası

Okumak; kutsal bir eylem, ne koşulda olursa olsun ciddiyete ve akli gayrete ihtiyaç duyan bir başkaldırı. Obskürantizme karşı başlatılan bir ayaklanma, bir savaş. Dergi ise bu savaşın en önemli aktörlerinden birisi.

“Hür tefekkürün kalesi” diyor Cemil Meriç dergi için. “ Kitap, çok defa tek insanın eseri, tek düşüncenin yankısı; dergi ise bir zekalar topluluğunun” diye de ekliyor. Farklı zekaların düşüncelerini aynı çatı altında okumak okuyucunun düşünce dünyasını kendisinin tahmin edebileceğinden çok daha fazla geliştirir, ufkun ötesini görmeye bir adım daha yaklaştırır.

Bazı dergilerin belirli misyonları vardır. Örneğin “Kadro” gibi devrimsel fikirlerin ve ulusal kalkınma hareketinin halka izah edilmesinde araç olarak kullanılabilir. Ya da “Edinburgh Review“ gibi bir ülkenin aydınlanma ve liberalleşme hareketine öncülük edebilir.  Aslında böyle kritik bir göreve sahip olmasa dahi derginin önemi halk için büyüktür çünkü dergi özgür düşüncenin yuvasıdır, gerçeklerin tüm çıplaklığıyla haykırılabildiği bir meydandır. Dergide isteyen sistem eleştirisi yapar, isteyen şiir yazar, isteyen hikaye anlatır. Dergiyi kitap ve gazeteden ayıran onun kendine özgü tarzıdır.

Tarih boyunca dergilerin birçok farklı alanda başarılar elde ettiği görülmüştür. Öyle ki, dergi bazı gruplar için toplumdaki yerlerini otoritelere kanıtlama aracıdır. Bazen sağcılar, bazen solcular, bazen anarşistler, bazen de monarşistler kendi varlıklarını dergiler aracılığıyla haykırmıştır; bazen de dergiler azınlıkların ve kenarda kalmışların sesi olmuştur. Bu ses bazen toplum içinde bazı hareketlenmelere ve kutuplaşmalara sebep olabilir fakat bunlar derginin adını kirletemez ve otoritelere sansür yapmaları için bahane vermez.

Dergi bir yanda da bir evdir. Toplumun entelektüellerinin, topluma önderlik etmesi gereken zümrenin sığındığı bir yuvadır. Bu yuva yıkılırsa toplum gelişemez, muasır ve müreffeh bir medeniyet olamaz. Aynı zamanda dergi, aydınların “fildişi kule”lerinden çıkıp toplumla kaynaşmasına, toplumunu  tanımasına yardımcı olur. Aydınları halka inemeyen toplumlar geri kalmaya mahkumdur.

Dergiler bulunduğu coğrafya ve dönem için bir ayna niteliğindedir. Bu aynaya bakan; toplumun ve aydının sorunlarını, güçlü yanlarını, zayıf yanlarını rahatlıkla görebilir. Demem o ki görmesini bilirsek dergiler bize içinde yazanlardan fazlasını vaat eder.

Aynı zamanda dergi, eleştirel kültürün de en önemli parçalarındandır. Tenkitçi zihniyete sahip dergilerin yaptığı hukuki, politik, sosyolojik eleştiriler toplumun eksiklerinin fark edilmesinde ve toplumun ileri taşınmasında çok önemli bir rol oynar.

Başka bir önemli özelliği ise bilim, sanat ve tekniğin dergiler vasıtasıyla temele indirilmesidir. Toplumda bilim ve sanat kültürünün oluşması nitelikli dergilerin halkla buluşmasına bağlıdır. Popüler bilimin en önemli yayın organlarından birisi dergidir.

Sonuç olarak cehalete karşı yapılan muharebenin önemli generallerinden biri olan dergiler, bireylerin ve toplumların her alanda inkişaf etmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Medeniyetler; İnsanlar okudukça, öğrendikçe ve aydınlandıkça muasırlaşacaktır ve dergiler muasırlaşmanın başlıca anahtarlarındandır.

(Visited 19 times, 2 visits today)