Dijital bağımlılık, günümüzün en yaygın sorunlarından biri haline gelmiştir. Gelişen teknoloji sayesinde bilgiye ulaşmak, iletişim kurmak ve eğlenmek oldukça kolaylaşmıştır. Ancak bu kolaylıklar, zamanla kontrolsüz bir kullanıma dönüşerek bireylerin hayatını olumsuz etkilemektedir. Özellikle akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar başta olmak üzere dijital araçlara duyulan aşırı ilgi, bağımlılık seviyesine ulaşabilmektedir. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal açıdan çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu yüzden dijital bağımlılığı engellemek amacıyla hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bazı önlemler alınmalıdır.
Bireylerin ilk olarak kendi teknoloji kullanımlarının farkında olmaları gerekmektedir. Günlük ekran süresi kontrol altına alınmalı, teknoloji sadece gerektiği kadar kullanılmalıdır. Özellikle çocuklar ve gençler için bu sınırlar daha da önemlidir. Aileler, çocuklarının dijital ortamda ne kadar zaman geçirdiğini takip etmeli ve onları fiziksel aktivitelere, sanata ya da doğaya yönlendirmelidir. Kitap okumak, yürüyüş yapmak veya yeni hobiler edinmek dijital bağımlılığın azaltılmasında etkili olabilir. Ayrıca bireylerin sosyal ilişkilerini güçlendirmesi de dijital dünyadan uzaklaşmalarına katkı sağlayacaktır.
Toplum genelinde ise eğitim kurumlarına büyük görev düşmektedir. Okullarda dijital okuryazarlık dersleri verilmeli, öğrenciler teknoloji ile sağlıklı bir ilişki kurma konusunda bilinçlendirilmelidir. Ayrıca medya kuruluşları ve sosyal medya platformları da kullanıcıları bilinçlendirecek içerikler üretmelidir.
Sonuç olarak, dijital bağımlılık hem bireyleri yalnızlaştırmakta hem de toplumda sosyal bağları zayıflatmaktadır. Bu nedenle bu sorun ciddiye alınmalı, erken yaşta bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı ve teknolojiyle dengeli bir yaşam biçimi benimsenmelidir.