Dijital Bağımlılık: Bir Sorun ve Çözümü
Hepinize merhaba! Bugün dijital bağımlılık, yani telefon ve internet bağımlılığı üzerine konuşmak istiyorum. Bu tür bağımlılıklar, öncelikle psikolojimizi, ardından bedensel sağlığımızı olumsuz etkiler. Peki, dijital bağımlılık nasıl başlar?
Özellikle bizim yaşımızdaki çocuklar için örnek vermek gerekirse; ders çalışmak yerine interneti tercih etmek, video izlemek veya önemli bir sınav için hazırlanırken aklımızda “Hemen bitsin de tablete geçeyim.” gibi düşünceler belirmeye başlıyorsa bu bağımlılığın ilk adımlarıdır.
Ruhsal ve Bedensel Etkiler
Ruhsal açıdan; dijital bağımlılık, başarısızlık hissine yol açabilir. Örneğin, bir oyun kaybedildiğinde ya da sınavda başarısız olunduğunda kişide derin bir hayal kırıklığı oluşabilir. Bu durum, kişiyi sorumluluklarından kaçmaya ve ders çalışmak yerine oyun oynamaya yönlendirebilir. Hele ki küçük yaşlardaki çocuklar, şiddet gibi olumsuz davranışlar sergileyebilir.
Bedensel açıdan ise, göz rahatsızlıkları, uyuşukluk, aşırı yorgunluk, bıkkınlık gibi belirtiler görülebilir. Aileyle ya da arkadaşlarla vakit geçirmekten kaçınma, tek başına geçirilen zamanın artması da bağımlılığın belirtilerindendir.
Sınırlarımızı Bilmek
Kimse size dijital bağımlılığı tamamen bırakmanızı söylemez. Ancak eğer sınırlarınızı bilirseniz aileleriniz ya da çevreniz tarafından baskı hissetmezsiniz. Sınır koymak ne demek? Yemeğinizi yedikten sonra, ödevinizi yaparak ders çalıştıktan sonra abartmadan telefona bakmak, bu dengeyi sağlamak demektir. Kimse buna kızmaz.
Unutmayın, her şeyin bir yeri ve zamanı vardır. Eğer bu dengeyi kurarsanız, dijital dünyayı sağlıklı bir şekilde kullanabilir ve her şey yoluna girer.
