DOĞA BİZE SESLENİYOR

Bir gün arkadaşlarımla birlikte bahçeye gitmeye karar verdik. En son üç yıl önce gitmiştik, o zaman bahçe yemyeşildi ve tertemizdi. Hepimiz heyecanla yürümeye başladık. Ancak yolda bir anda kötü bir koku gelmeye başladı. Arkadaşım, kokunun fabrika dumanlarına benzediğini söyledi. Babası bir fabrikada çalıştığı için bu kokuyu hemen tanımıştı. Ama fabrika kokusu burada ne arıyordu?

Yolda bu sorunun cevabını düşündük. Belki de geçtiğimiz yerlere bir fabrika kurulmuş olabilirdi. Bahçeye vardığımızda gözlerimize inanamadık. Eskiden yemyeşil olan bahçe, çöp yığınlarıyla dolmuştu. Üstelik tam bahçenin arkasına koca bir fabrikayı dikmişlerdi. Arkadaşım “Belki bahçeyi başka bir yere taşımışlardır.” dedi. Ama bahçeler taşınamazdı ki.

Görevlilere gidip durumu sorduk. Onlar da üzgün bir şekilde, “İnsanlar burayı bir çöp kutusu gibi kullanmaya başladı. Biz de bahçe işini bıraktık.” dediler. Tam o sırada bir öksürük sesi duyduk. Etrafta kimse öksürmüyordu. Ses, boğazı kurumuş birinin öksürüğüne benziyordu. “Kim öksürdü?” diye sordum. Yaşlı bir ses, “Ben,” dedi. Etrafta kimse yoktu. Kurumuş bir ağaca baktım ve inanamadım: Ağacın yüzü vardı!

İlk başta rüya gördüğümü düşündüm. Ama arkadaşım yanıma geldiğinde o da aynı şeyi gördü. Doğa bizimle konuşuyordu. Ağaç, titrek bir sesle “İnsanlar bu güzelim yeşil bahçeyi kirletti, zarar verdi. Öhö öhö…” dedi. Daha fazlasını söyleyemedi. O an kararımızı verdik: Bu bahçeyi yeniden canlandıracaktık.

Her gün bahçeye gidip ağaçları sulamaya başladık. Bahçe yavaş yavaş renkleniyor, eski güzelliğine kavuşuyordu. Fabrika için imza kampanyası başlattık. İnsanların desteğiyle fabrika, doğaya daha az zarar verecek şekilde başka bir kurak araziye taşındı. Bahçe ise koruma altına alındı.

Kurumuş ağaç meğer yaşlı bir kiraz ağacıymış. Bahçe yeniden canlandığında, bize teşekkür etti ve dallarından bol bol kiraz verdi. Çok mutluyduk. Okulda bu yaptıklarımızı anlattığımızda bize madalyalar verildi. Artık anlatacak güzel bir anımız vardı.

(Visited 5 times, 1 visits today)