Son zamanlarda insanların iç seslerini duyabildiğimi fark ettim. Başlarda bu yeteneğimi kendimle ilgili sorular sorarak denedim, ardından yakın çevreme yönelttim. Arkadaşlarıma “Benimle ilgili en çok neyi seviyorsunuz?” diye sordum. Ailemden ise “Benden sakladığınız bir şeyler var mı?” diye öğrendiğim sırları anlamaya çalıştım. İç seslerini duyduğumda, beni neden bazı şeylerden habersiz bıraktıklarını anladım ve bu durum beni derinden şaşırttı, hatta kızdırdı.
İlk başta onlara karşı büyük bir hayranlık duymuştum; ama zamanla bu hayranlık yerini hayal kırıklığına ve kırgınlığa bıraktı. Çünkü insanların dışarıya gösterdikleri ile içlerinde taşıdıkları duygular, düşünceler arasında büyük bir fark vardı. Bu yetenek bana, insan ilişkilerinin ne kadar karmaşık ve bazen zorlayıcı olabileceğini öğretti.
İç sesleri duymak, aslında bir nimet kadar bazen de ağır bir yük oldu. Çünkü bazen saklanmak istenen gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyorsun ve bu, insanın dünyasına farklı bir açıdan bakmasına neden oluyor.
