Merhaba sevgili okuyucularım, BİLİM İLE TARTIŞMA programına hoş geldiniz. Bugünkü tartışmanın konusu: DUYU ORGANLARIMIZ!
Evet, ilk olarak vücudumuzun önemli bir organı olan Beyin Bey ile tartışacağız.
Beyin Bey:
_Açıkçası ben çok yoruluyorum. Tüm vücuda emirler vermek beni çok yoruyor. Fakat Kalp Hanım daha çok yorulduğunu iddia ediyor. Ben de bir ömür boyunca kan pompalayabilirim, bir kere!
_Anladık Beyin Bey. Evet, sırada ilk duyu organımız Kulak Hanım var.
Kulak Hanım:
_Aslında ben çok rahatım. Benim birlikte yaşadığım insan o kadar gürültülü yerlere gitmiyor. Fakat gürültülü bir ortamda bulunduğunda gerçekten çok yoruluyorum.
_Gerçekten garip bir organsınız Kulak Hanım. Sıradaki organımız Ağız Bey:
Ağız Bey:
_Merhaba, Bilim İle Tartışma. Ben Dil. Gerçekten çok yoruluyorum, çünkü benim insanım çok yemek yiyor. Açılıp kapanmaktan çok yoruluyorum. Artık yardımcım dişlerin de söylendiğini arada bir duyabiliyorum.
_Hmm… Sizin işiniz de biraz zormuş, ama bu sizin göreviniz, yapmak zorundasınız. Her neyse, sıradaki organımız ise Burun Bey:
Burun Bey:
_Açıkçası benim işim çok rahat. Sadece oksijeni içime çekip karbondioksiti dışarıya atıyorum. Ama hasta olunca bütün gün beni silip duruyorlar ve o kadar çok siliyorlar ki deri tabakam tahriş oluyor.
_Anladım Burun Bey, hasta olmak gerçekten çok kötü. Son duyu organımız ise Deri Hanım:
Deri Hanım:
_Merhabalar. Ben çok memnun değilim, çünkü benim insanım çok yaramaz bir oğlan ve o her zaman beni kesip ağlayıp duruyor. Ben artık kesilmekten çok sıkıldım. Arada bir nemlendirici sürseler, mevsimine göre giyinseler iyi olacak. Kadınlar da az makyaj yapsınlar bence.
Göz Hanım:
_Ne kadar hassasım bilemezsiniz. Duygulanırlar, yaşlar boşalır. Toz kaçar, yaşarırım. “Sulu göz” diyorlar bu hassaslık yüzünden. Görmediğim kalmadı!
Sizi anlıyoruz, hepinizin yeri çok ayrı ve değerli…
Sevgili okuyucularım, programımız sona ermiştir. Umarım okurken bilgi edinip eğlenmişsinizdir.