Eğitim ne kazandırır?

Eğitim, hayatımızın en önemli parçalarından biri. Ancak bu konuda farklı görüşler var. Pablo Picasso, eğitimin bireyin özgür yaratıcılığını kısıtladığını söylerken, Lev Tolstoy bunun tam tersine, eğitimin insanı topluma karşı daha bilinçli ve sorumlu hale getirdiğini savunuyor. Yani şahsen ben Tolstoy’un görüşüne daha yakınım, çünkü bana göre eğitim sadece bilgi edinmek değil, aynı zamanda bireyin kendini ve çevresini anlamasını sağlayan bir yolculuktur.  

Eğitim, bize sadece matematik formülleri veya tarih bilgisi öğretmez; dünyaya farklı açılardan bakmamızı, olayları sorgulamamızı ve topluma karşı sorumluluklarımızı anlamamızı sağlar. Eğitim, bireyin potansiyelini keşfetmesine yardımcı olur. Bir toplumun ilerlemesi, ancak eğitimli bireylerle mümkündür. Eğitim sayesinde insanlar, etik değerleri, toplumsal kuralları ve başkalarına karşı sorumluluklarını öğrenirler. Örneğin, bir insan hakları dersinde adalet kavramını öğrenen bir öğrenci, ileride daha duyarlı bir birey olabilir yani ya da fen bilimleri eğitimi, doğayı korumanın önemini kavramamıza yardımcı olabilir. Kısacası, eğitim bireyi bilinçlendirir ve içinde yaşadığı dünyaya duyarlı hale getirir.  

Tabii Picasso’nun bakış açısı tamamen yanlış diyemeyiz. Gerçekten de bazı katı eğitim sistemleri, bireyin özgün düşünmesini engelleyebilir ve onu belirli kalıplara sokabilir. Ancak burada sorun eğitimin kendisi değil, nasıl uygulandığıdır. Doğru bir eğitim sistemi, bireyin hem özgür düşünmesini hem de toplumsal sorumluluk bilinci kazanmasını sağlayabilir.

Sonuç olarak, eğitim bizi sınırlandıran değil, tam tersine özgürleştiren bir süreçtir. Önremli olan, eğitimi sadece bir zorunluluk olarak görmemek ve hatta kendimizi geliştirmek için bir fırsat olarak değerlendirebilmektir bence.