Cadılar Bayramı partime isteyen herkes katılabilecekti. Bende partim için dekor canavarlar ve süsler aldım. Ay, unutmadan bir de siyah parlak bir taş aldım. Cadılar bayramı günü geldi çattı. O gün ilginç bir şey oldu. Taş yanındaki canavarları canlandırdı. İskeletler bana bir bilezik verdiler. Bileziği taktığım an kırmızı gözlü siyah bir iskelete dönüştüm. İskeletler bana zırh ve kılıç getirdiler. Ekipmanlarımda mavi ateşler vardı. İri yapılı ve korkunç görünüyordum. İnsanlar yavaş yavaş içeri girmeye başladılar. Yemekler ve içecekler dağıtıldı. Herkes partimde çok eğleniyordu. O da ne!!! İçeriye canavar kostümü giymiş bir grup insan girdi ya da ben öyle sandım. Taş ışıklar saçmaya ve hareket etmeye başladı. O an anladım ki benden başka canavar ve iskeletler de vardı. Bu kesinlikle taşın işi olmalıydı. Önümde iki yol vardı. Ya savaşacaktım ya barış teklif edecektim. Önemli bir karar beni bekliyordu. Ben savaşmayı seçtim. Ama canavarlar iskelet ordumu görünce tabanları yağladılar. Savaşmamıza gerek kalmamıştı. Yeniden mutlu ve sevinçli olduk. Ama hala küçük bir sorunumuz vardı. TAŞ!!! Ona ne yapmalıydım? En iyisi onu gizemli mağarama götürmekti. Belki onu ilerdeki maceralarımda yeniden kullanırım…

EĞLENCE VE KORKU BİR ARADA
(Visited 2 times, 1 visits today)
