Evcil hayvanların çoğu insanın hayatında hem psikolojik hem de fiziksel olarak birçok etkisi oluyor. Peki ya evde hayvan beslemek, beraberinde insan psikolojisi için daha çok mutluluk mu yoksa kişiyi özgür hissetmekten alıkoyan bir bağımlılık mı veriyor? Bu çok tartışılan bir konu son zamanlarda.
Öncelikle National Institutes of Health tarafından yapılan bir araştırmada “evcil hayvanların stresi azaltabileceği, çocukların duygusal ve sosyal becerilerini geliştirebileceği” şeklinde bulgular sunuyor. Bunun dışında da tabiki araştırmalar sonucunda kanıtlanmış bazı gerçekler var. Mesela yanlız hissetme, stres hissini azaltığı kanıtlanmış bir gerçek. Peki ya nasıl oluyor bu? Bildiğimiz üzere çoğunlukla köpekler gibi enerjisi diğer ev hayvanlarına göre fazla olan evcil hayvanlar enerjilerini atmak için sizlerle oyun oynamak isterler. Bu oyunlar sırasında hem siz kafanıza takılan bir konu, canınızı sıkan bir olay varsa unutmanıza yardımcı olur hem de eğlenceli vakit geçirmenize yardım eder. Bu sayede de dediğim gibi stres ve yanlızlık hissinizi unutmanızı sağlar.
Ama bazı zamanlarda evcil hayvan beslemenin özgürlüklerimizi kısıtladığı zamanlar oluyor tabiki.Eğer örnek vermek gerekirse ben kesinlikle uzun saatler boyunca dışarıda olamamak derim çünkü benim köpeğim evde tek başına kaldığı zaman çok ağlıyor ve tüm gün yapacak birşeyi olmadığı için yatıyor. Mesela bu olay beni çok üzdüğü için ya evden çok uzun saatler boyunca uzak kalamıyorum ya da onu da benimle birlikte götüreceğim yere götürmek zorunda kalıyorum. Bazı insanlar bunu saçma buluyor ama ben bunu çocuk yetiştirmeye benzetiyorum. Çünkü çocuğun olduğu zaman da eğlenmeye, kendine vakit ayırmaya çalışırsın ve eğer zaten küçük yaştaysa bilirsiniz ki yanınızdan ayrılmakta çok zorlanırlar ve sizinle her yere gelmek isterler. Siz sırf çocuğnuz var diye bi olaydan vaz geçmezsiniz. Onu da o olaya dahil etmeye çalışır, yanınızda götürmeye çalışırsınız. Aynı şekil evcil hayvanınız içinde geçerli bence. Ayrıca beni derinden etkileyen bir söz var. “Sizin dünyanız geniş olabilir ama onların ki sadece sizden ibaret.”. Çok doğru değil mi? Sırf bu cümle yüzünden ben köpeğimi beni zorlasa bile imanım olan her yere götürmeye çalışıyorum.
Sonuç olarak onların amacı bizi işlerimizden, eğlencemizden alıkoymak değil. Onlar nasıl bize fark etmeden duygusal olarak rahatlamamıza, zor zamanlarımızda o günleri atlatmamıza yardımcı oluyorlarsa, bizde onlara güzel bir yaşam sürmeleri için yardımcı olmalıyız. Ayrıca onlar bizim hayat arkadaşlarımız, bizde onların hayat arkadaşlarıyız. Unutmayın onların hayatı bizden ibaret.
