
Günümüzde evcil hayvanlar, sadece bir hayvan değil; birçok insan için aile üyesi haline geldi. Kediler, köpekler, kuşlar ya da balıklar… Evcil hayvan sahibi olunca hepsiyle istemeden derin bağlar kuruluyor. Bu derin bağların sadece mutluluk kaynağı değil, bağımlı kaldığımız bir şey olduğu da doğrudur. Yaşam tarzımızı derinden etkileyecek bir etken olabilir. Bu yüzden bir evcil hayvan sahiplenilmeden, her açıdan iyice düşünülmesi gerekir.
Evcil hayvanlar, insanların ruh sağlığı üzerinde güçlü ve olumlu etkiler yaratır. Onlarla kurulan bağ, yalnızca bir dostluk değil, aynı zamanda psikolojik bir destek kaynağıdır. Özellikle stresli veya yoğun bir yaşam temposuna sahip kişiler için bir köpek ya da kedi ile vakit geçirmek, kaygı düzeyini düşürür. Yapılan araştırmalar, evcil hayvanların kortizol (stres hormonu) seviyesini azalttığını ve mutluluk hormonu olan serotonini artırdığını göstermektedir. Ayrıca hayvanlar, yalnızlık hissini azaltarak duygusal dengeyi güçlendirirler. Onlara bakmak, insanlara bir amaç ve sorumluluk duygusu verir. Günlük yürüyüşler, oyun saatleri veya basit bir sevgi gösterisi bile ruh halini iyileştirir.Evcil hayvanlar, sessiz ama güçlü bir terapi kaynağıdır. Özellikle depresyon veya anksiyete yaşayan bireyler için onların varlığı, içsel huzuru destekleyen bir güç haline gelebilir. Kısacası, bir dost edinmek bazen ruh sağlığını iyileştirmenin en basit yoludur
Olumsuz durumlara bakarsak hayvanlara olan duygusal bağlılığımız ne bizi ne kadar iyi hissettirse de her mutluluğun bir sonu vardır. Bu sonlar da tabi ki iyi sonuçlanmaz. Bir evcil hayvanın ölümü ya da kaybolması, insanlar üzerinde derin bir yas süreci yaratabilir. Bu duygusal bir çöküşe yol açıp hayatımızı apayrı şekillerde etkiler. Mental sağlığımız yaptığımız her aktivitenin üzerinde etkilidir bu sosyal ilişkilerimizden ekonomik durumumuza kadar kötü sonuçlara yol açabilir.
Ne yazık ki ne kadar tatlı olsalar da bakımlarının zor olduğu söz konusu. Sonuçta onlar da birer canlılar ve bizim gibi karşılanması gereken ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçlarını karşılamak zaman yetmezliğine neden olup normalde yaptıklarımızı kısıtlamamıza neden olabilir. Örneğin beslenme ihtiyaçlarının karşılanması için düzenli olarak su ve mama koymamız gerekir, köpeklerin tuvalet ihtiyaçlarını karşılamaları için dışarıya çıkmaları gerekir ve benzeri. Bunların dışında ekonomik olarak da durumumuzu etkiler. Mama, yatak, veteriner gibi birçok faktör para durumunuza bağlı olarak geçiminizi olumsuz etkileyebilir.
Evcil hayvan sahibi olmak, hem ruhsal hem de fiziksel açıdan büyük bir sorumluluktur. Onların sunduğu sevgi ve sadakat, hayatımıza anlam katar ama bu beraberinde bazı zorlukları da getirir. Bu yüzden sahiplenmeden önce sadece sevimliliklerine değil, ihtiyaçlarına ve sorumluluklarına da odaklanmak gerekir. Bir cana yuva olmak, geçici bir heves değil; uzun vadeli bir bağlılıktır. Tüm yönleriyle düşünüldüğünde, doğru bir karar verildiğinde bu bağ hem insana hem de hayvana büyük bir mutluluk kaynağı olabilir.
