Okulda futbol turnuvası olacağını duyduğumuzda arkadaşlarımla çok sevinmiştik. Ama kötü bir şey vardı: Bizim takım iyiydi ama diğer sınıflar bizden daha güçlüydü, özellikle de 5-C. 5-D sınıfı da bizim çok üstümüzdeydi. Turnuvada 5-A, 5-B, 5-C ve 5-D sınıfları yer alıyordu.
İlk maçımız 5-B ileydi. Maçı 3-2 kazandık. 2 golü ben atmıştım; birisini ceza sahası içinde, bir tanesini ise penaltıdan atmıştım. Diğer golü ise ceza sahası dışından Ege atmıştı. 5-A ve 5-C arasındaki maçı ise 2-4 5-C’ler kazanmıştı.
Bir sonraki maçımız 5-C’lere karşıydı. İlk yarı 3-1 5-C’ler öndeydi. Tek golümüzü kafayla Atlas atmıştı. İkinci yarı öncesi Atlas yerine Kuzey’i oyuna aldık. İkinci yarı başladıktan birkaç dakika sonra Kuzey bana güzel bir pas attı. Kaleye doğru ilerledim, ceza sahasına girince şutumu çektim ve gol oldu!
5-C’ler oyunu bastırıyordu. 5-C’lerden Emir şut çekti ancak Kaan topu alıp ileriye attı. Ben de koşarak topu aldım. Önümde 5-C’lerden birisi vardı, bu yüzden arkamda olan Kuzey’e pas verdim. Ardından hızlıca ceza sahasına koştum. Kuzey beni gördü ve orta açtı. Topu aldığım an, topa vurdum ve gol oldu!
5-C’ler en iyi oyunlarını oynamaya başlamıştı. Maçın bitmesine 1 dakika kala pas hatası yaptılar. Ben de hızlıca koşup topu kaptım. Ceza sahasına yakınlarda topa vurdum ve gol oldu. Maçı kazanmıştık!
5-A ile 5-B arasındaki maçı 1-0 5-A kazanmıştı. Son maçımızda ise 5-A’ya karşıydık. 5-C’ler 5-B’yi 9-0 yenmişti. Kısacası, birinci olmak istiyorsak bu maçı kazanmamız gerekiyordu. Maç 0-0’dı. Maçın bitmesine 5 dakika kala rakiplere hata yaptırmaya çalışıyorduk.
Saniyelerle yarışıyordum, bir mucize gerçekleşse diye içimden geçiriyordum. O anda Atlas topu alıp ileriye attı, ben de topa koştum ve kaleci ile baş başa kaldım. Kaleciyi çalımlayıp şutumu attım, gol oldu! Birinci olmuştuk. O anı asla unutmayacaktık.