Osabah kapımda bir notla uyandım. Notta “Geçmişe gitmek için tıkla.” yazıyordu ve altında büyük yeşil bir düğme vardı. Düğmeye bastığım anda önümde bir zaman makinesi belirdi. Küre şeklindeki bu zaman makinesi sadece geçmişe gidebiliyordu. Düşündüm. Acaba hangi zamana gitmeliydim?
Düşündüm, düşündüm ve en sonunda insanların ilk yaratıldığı zamana gitmeye karar verdim. Bu zamana gitmek istememin nedeni o dönemde insanların nasıl oluştuğunun büyük bir tartışma kaynağı olmasıydı. Bazı bilim insanları insanların maymunlardan evrimleştiğini düşünürken, bazı insanlar insanları Allah’ın yarattığını ve ilk insanın Hz. Adem olduğunu savunuyordu. Ben de hangisine inanacağımı bilemeyen biri olarak işin gerçeğini kendim öğrenmek istiyordum. O zamanda edineceğim bilgilerin bazı arkadaşlarımın da çok işine yarayacağına eminimdim.
Tabii o dönemlerde çok ilginç başka canlılar da yaşıyor olmalıydı. Onlar hakkında da detaylı bilgi toplayacağım ve bu iş için yanıma bir defter ve kalem almayı unutmayacağım. Eğer orada vahşi hayvanlar beni öldürürse, benden geriye bir şey kalmış olması için yanımda evden bir eşya götüreceğim. Ama eğer geri dönmeyi başarırsam, yanıma oradan bir eşya alacağım. Mesela bu bir taş, bir parça kemik veya ilk insanların bir eşyası olabilir. Onu alır, kendi zamanıma geri döner ve edindiğim bütün bilgileri herkesle paylaşırdım.
Sonra birden gözlerimi açtım ve her şeyin bir rüya olduğunu anladım.
