Bir günlüğüne geçmişe yolculuk yapma şansım olsaydı, Atatürk’ün yaşadığı yıllara gitmek isterdim. Çünkü Atatürk, her zaman bizim hayatımızı kurtaran, vatanımız için mücadele eden büyük bir liderdir. Trablusgarp Savaşı’na, Birinci Dünya Savaşı’na katılmıştır. Ben de o zamanlarda yaşasaydım, vatanım için güç birliği yapmak ve savaşlara katılmak isterdim.
Atatürk’ün öğretmenlik yaptığı yıllarda olmak, onun öğrencisi olmak isterdim. Başımı okşamasını, bana bir şeyler öğretmesini çok isterdim. Hatta onun asker arkadaşı olmayı, birlikte mücadele etmeyi, onu korumayı da çok isterdim. O yıllarda Atatürk’le sohbet etmek, ona yardım etmek, onu daha yakından tanımak isterdim.
Ona çok merak ettiğim sorularımı sormak isterdim. Mesela askerlik hayatının nasıl geçtiğini, çocukları neden bu kadar çok sevdiğini, o kadar düşmanla nasıl mücadele ettiğini öğrenmek isterdim. Ayrıca Atatürk’ün en güzel anısını da kendi ağzından dinlemek isterdim.
“Atatürk” kelimesi nerede geçerse geçsin, içimde ona karşı duyduğum sevgi ve saygı hemen belli olur. Ne mutlu bizlere ki böyle bir vatanı kurup bizlere emanet etti.
Atatürk mü? Zifiri karanlıkta bir güneş gibi parlayan Ulu Önder… İçimde ona karşı büyük bir minnet ve mahcubiyet duygusu taşıyorum. Şu anda onun varlığına çok ihtiyacımız var ama onun gibi birinin bir daha dünyaya geleceğini düşünmüyorum. Türk milletinin azmi ve bitmek bilmeyen cesaretiyle Türkiye’yi sömürge devletlerin eline düşmekten kurtaran mükemmel bir liderdir Atatürk.
