Gelişen Dünya ve Beraberinde Gelen Sakıncalar

Gelişen ve değişen günümüz dünyasında teknolojik ilerlemeleri takip etmek çoğumuz için zorlayıcı ve neredeyse imkansız. Her saniye yeni bir buluşa imza atılırken artık çığır açan bir mekanik harikasının veya organik kimyada bir devrin başlangıcı olabilecek buluşların haberlerine uyanmadığımız gün sayısı iki elin on parmağını geçmeyecek kadar az. Her zamanki gibi nasıl yenilikleri içtenlikle destekleyen ve savunan insanlar varsa toplumda bunlardan korkan, çekinen hatta nefret edenler bulunmakta. İnsan olmanın doğasında olan ‘yeniden çekinme’ huyu yapay zeka konusunda da büyük tartışmalara ve görüş ayrılıklarına yol açmıştır. Kimi insanlar ‘Terminatör’, ‘Matrix’ ve ‘Oblivion’ misali filler dayanarak robotların dolayısıyla yapay zekanın dünyayı ele geçireceğine inanırken kimiyse yapay zekanın tümüyle bir palavra olduğu ve devletlerin insanları uyutmak için dizayn ettiği bir oyunun en kritik parçası olduğunu yekten savunmakta. Tabii ki bütün bu komplo teorilerinin ardında maalesef gerçekleri bilimsel olarak açıklamak isteyen profesörleriyse dinleyenlerin sayısı acınacak kadar az. Peki bu yapay zeka tam olarak nedir?

Yapay zeka bilgisayar sisteminin öğrenme ve sorun çözme gibi insan benzeri bilişsel işlevleri taklit edebilme becerisi olarak kısaca tanımlanabilir. Yani aslında bilgisayarlara şu ana ,yirmi birinci yüzyıla- kadar yapılanın aksine bilgiler ve görevleri direkt olarak kodlamaktansa bunların çıkarımını yapabilmek için kullanabileceği algoritmalar yazıyoruz ve ‘kendi kararlarını’ vermesine izin veriyoruz. Gerçi bu verilen kararların ne kadarını kontrol edebildiğimiz bir muamma ve aslında çoğu bilişimcinin ve bilgisayar mühendisinin bu konuda tereddütlerinin olmasının temel sebebi de bu. ‘Yapay Zekanın Babası’ olarak adlandırılan ve eski bir Google çalışanı olan ünlü bilim insanı Hinton yakın zamanlarda konu hakkındaki kendi endişelerini bir röpörtajında dile getirdi. Hinton’a göre yapay zeka ve insan zekası arasındaki temel fark bir insan zekasının aynısını kopyalayamazken ‘sohbet robotları’ olarak adlandırılan ‘Chat GPT’ benzeri ara yüzlerde durum böyle değil. Hinton ayrıca bu sohbet robotlarının kendi aralarında bilgiyi milisaniyeler hatta saliselerle ölçülebilecek bir hızda aktarabildiğini ve bunun tehlikeli olmasının sahip oldukları genel bilgi miktarı açısından bir insanı, hem de uzak ara gölgede bırakabiliyor olmalarına bağlıyor. Bu robotların basit muhakeme yapabildiği de göz önüne alınırsa fark etmeden yarattığımız muammanın falsolarının çok sığ bir yüzünü anlayabiliyoruz. Bu durum ayrıca yapay zekayı kontrolü altında tutan bireylerin hangilerinin tehlikeli oluğ hangilerinin tehlikeli olmadığına nasıl karar vereceğimize dair de sayısız Soru türetiyor.

Henüz yapay zeka hakkında var olan bilinmbiyolojik hesaplama için biyolojik donanım olarak kullanırlar (Gunawardene, 2024). Bu organoidler insan beyninin bazı yönlerini taklit ederek beyin işlevini anlamak ve kopyalamak için devrim niteliğinde bir yaklaşım sunar.ezliklere ışık tutamamışken bilim insanları ‘OI’ yani Organik zeka adını verdikleri yeni bir tür yapay zeka geliştirdiler. Bu tire diğerlerinden daha tehlikeli kılansa yapılmış olduğu materyal. Araştırmacılar orgoneidleri biyolojik hesaplama için biyolojik donanım olarak kullanırlar. Bu organoidler insan beyninin bazı yönlerini taklit ederek beyin işlevini anlamak ve kopyalamak için devrim niteliğinde bir yaklaşım sunar. Ancak bizim kadar hatta daha hızlı, kapsamlı ve nitelikli karar verebilen yapay zeka ile beyin hücrelerinin birleşiminden ortaya çıkan şeyin ‘Esrarengiz Kasaba’ çizgi filmindeki uöan beyin karakteri kadar tatlı ve zararsız olabileceğine inananların sayısı oldukça az.

Sonuç olarak gelişen dünyada gelişen teknolojiye ayak uydurmak kadar bunları kimin kullanacağı da önemli. Ayrıca her zaman bulunan şeyin beraberinde getireceği tehlikeleri de göz önünde bulundurmak gerekir.

Kaynakça:

  • Borg, T. (2023). Ethical Considerations in the Development of Organic Intelligence.Journal of Bioethics, 34(2), 128-145.
  • Gunawardene, N. (2024). Exploring the Frontiers of Organic Intelligence.Scientific American, 330(5), 56-63.
  • Kagan, B. J., et al. (2022). Brain Organoids as Biological Hardware for Biocomputing.Nature Biotechnology, 40, 1234-1245.
  • Kandel, E. R., Schwartz, J. H., Jessell, T. M., Siegelbaum, S. A., & Hudspeth, A. J. (2021).Principles of Neural Science. McGraw-Hill Education.
(Visited 14 times, 1 visits today)