Bugün dünyada pek çok şey değişiyor: teknoloji gelişiyor, çevre sorunları artıyor, eğitim sistemleri yenileniyor. Bu değişimlerin tam ortasında da biz gençler varız. Ancak ne yazık ki, bu kadar önemli konular konuşulurken, kararlar alınırken gençlerin fikri çoğu zaman dikkate alınmıyor. Oysa gelecekte bu kararların sonuçlarını en çok biz yaşayacağız. Bu yüzden gençlerin fikirlerinin duyulması ve değer görmesi büyük bir ihtiyaç.
Birçok toplantı, proje ya da tartışmada gençler genellikle sadece dinleyici olarak bulunuyor ya da hiç davet bile edilmiyor. Karar alanlar genellikle yetişkinler oluyor. Elbette deneyim çok önemli ama bu, gençlerin hiçbir şey bilmediği anlamına gelmez. Bizler de fikirlerimizi ifade edebilir, sorunlara farklı çözümler sunabiliriz. Hatta bazen olaylara daha yaratıcı ve pratik bakabiliyoruz. Çünkü dijital dünyada büyümüş bir nesiliz, teknolojiyle iç içeyiz ve hızlı düşünebiliyoruz.
Peki gençlerin fikirlerine daha çok yer verilmesi için neler yapılabilir?
İlk olarak, okullarda öğrencilere söz hakkı tanınmalı. Öğrenci meclisleri sadece isimde kalmamalı, gerçekten öğrencilerin fikirlerini yönetime ileten ve etkili olan yapılar haline gelmeli. Mesela kantinde ne satılacağına, okulda hangi etkinliklerin yapılacağına öğrenciler karar verebilmeli. Böylece hem özgüven kazanırız hem de daha demokratik bir ortam oluşur.
İkinci olarak, yerel yönetimlerde gençlere daha çok yer verilmeli. Belediye projelerinde gençlerin görüşleri alınmalı, özellikle gençlerin ilgilendiği alanlarda – parklar, spor alanları, kültürel etkinlikler gibi – gençlik danışma kurulları kurulmalı. Bu kurullarda fikir beyan eden gençlerin gerçekten dikkate alındığını görmek çok motive edici olurdu.
Ayrıca medya da gençlerin sesini daha fazla duyurmalı. Gençlerin yazdığı yazılar, çektiği videolar, sosyal medya kampanyaları daha çok desteklenmeli. Bugün birçok genç çevre, insan hakları, hayvan hakları gibi konularda çok bilinçli ve aktif. Ama bazen bu çabalar görünmez kalıyor. Gençlerin sesine değer veren bir medya ortamı, onları daha fazla üretmeye teşvik eder.
Siyasi partilerde ve sivil toplum kuruluşlarında da gençlere sadece figüran gibi davranılmamalı. Gençlik kolları gerçekten aktif olmalı, gençler parti programlarının belirlenmesinde söz sahibi olmalı. Aynı şekilde derneklerde ve vakıflarda gençlere sorumluluk verilmeli. Gençlerin katılımı arttıkça hem kendimize olan güvenimiz artar hem de daha yaşanabilir bir toplum inşa edilir.
Sonuç olarak, gençlerin fikirlerine değer vermek, sadece gençleri önemsemek değil; aslında ülkenin geleceğine yatırım yapmak demektir. Biz gençler olarak konuşmak, fikirlerimizi söylemek ve değişimin bir parçası olmak istiyoruz. Bizimle konuşan değil, bizi dinleyen bir toplum istiyoruz. Çünkü biz hazırız: düşünmeye, üretmeye ve geleceği birlikte inşa etmeye.
