Gerçekler Bazen Rüyalara Çok Benzer

Her hikaye normal başlar. Benimki de öyle başladı.”Sabah uyandım önümde dolabım ve üstündeki aynadan yansıyan görüntüm. Baktım bir süre düşünmeye başladım bugün ki normalim ne olacaktı.” Hikayemi yazmaya bu sözlerle başladım ve şu şekilde devam ettim “ sinirli bir müşteri mi yoksa kovuldun yazan kocaman,beni alt etmek için yazılmış, bir kağıt mı?”. Hikayeme nasıl devam edebilirim diye düşünmeye başladım aklıma bir türlü doğru devam gelmedi. Düşündükçe sesler azaldı,görmek zorlaştı, düşünceler bozuldu. Bir anda dışarıdan bir ses duydum, dışarı baktım, hiçbir şey yoktu çok önemsemedim.

Yeniden düşünmeye başladım yine benzer ama farklı tonda bir ses geldi. Sesin nereden geldiğini yine anlayamadım, meraklandım. Bu sefer düşünemedim daha doğrusu düşüncelerim sadece o sesle ilgiliydi. Bir saat geçti sesle ilgili düşüncelerim kaybolmuştu, yeniden yazmaya başladım “Bu sefer ikiside yoktu, dükkanın kapısında kapalı yazan bir kağıt dışında hiçbir şey. Anlam veremedim…”.

Dınnnn diye gelen ip ince metal düşmüşçesine bir ses geldi. Dışarı baktım yine, sadece dün başlayan inşaat vardı. Metinime odaklanmayı denedim ama olmadı bende kafa dağıtmak için inşaatın yakınına gidip izlemeye başladım, zamanı hiç düşünmeden saatlerce izledim. Sabah duyduğum sesler yine geldi ama daha yakın, yüksek daha garip hissettiren bir sesti. İnşaattakiler duymamış gibiydi bende sese bakmaya gittim. Evimin arkasından geliyordu ama ne kadar uzakta bilemiyordum. Sesin şiddetine bakılırsa çok uzakta değildi oraya gittim. Hiç bir şey yoktu. Eve dönerken Hasan’ı -10 yıllık arkadaşım- gördüm, biraz sohbet ettik ona sesten bahsettim. Duymadığını söyledi ben de çok üstüne düşmedim. Hava kararmaya başlayınca birlikte dolaşmaya başladık.

Hava iyice kararmıştı birbirimizi bile zor görüyorduk, ilerde ise birinin silüeti gözüküyordu silüet bir anda durdu. Yandaki ara sokağa doğru bir şey uzattı ve oradan geri başka ince bir şey aldı illegal bir operasyona şahit olduğumuzu sandık. 112’yi aradık gördüğümüz kadarını onlara anlattık. Bu sırada mesafeli şekilde silüeti takip ediyorduk. Silüet yine durdu ama bu sefer bir şey yapmıyordu yerinde sabit bir şekilde duruyordu sonrasında arkasını dönmeye başladı biz korktuk ve biraz geriye çekildik. Bir anda adam gördüğüm en güçlü el fenerlerinden birini kullanarak bize ışık tuttu. Bizde onu görmüş olduk, başta bizde oda hiç hareket etmedi sonra görüntü giderek netleşti. Adamı gördük oda bizi gördü ama ben onu tanıyordum oda beni tanıyordu. Beni görünce birden koşmaya başladı. Bende kovalamaya başladım Hasan da arkamdan gelerek “Bu kim? Niye kovalıyoruz” diye sormaya başladı. Bende nefes nefese koşarken ona “Bu kişiyi tanıyorum detayları sonra veririm” dedim. On beş dakika aralıksız koştuk, ikimiz de yorulduk ve durduk. Durunca “Merhaba, abi 10 yıl saklanmak zor bir iş” dedim. Oda bana…

Dınnnnnnnnn yine bu ses geldi anlayamadım etrafa baktım böyle bir sesin nereden gelebileceğini de bilmiyordum. Dınnnnnn dınnnnnnnn dınnnnnnnn. Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım, bilgisayarımın önündeydim ve telefonumun zili çalıyordu. Bilgisayarda ise “ sinirli bir müşteri mi yoksa kovuldun yazan kocaman,beni alt etmek için yazılmış, bir kağıt mı?” yazıyordu.

Her şeyi sonra anladım uyuya kalmıştım. Saate bakmak ve alarmı kapatmak için telefona uzandım. Alarmı tam kapatacakken yazı dikkatimi çekti. Üzerinde “10. yıl” yazıyordu.

(Visited 8 times, 1 visits today)