Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım. Tam bir gün önce “Anne, baba lütfen bana kedi alın.” diye yalvarmıştım. Ve şimdi yatağımdan kalktığım gibi elimi yüzümü yıkayacaktım ki kapımın önünde kedi oyuncakları ve kedi maması gördüm. Gördüklerime inanamıyordum.
Elimi yüzümü yıkamadan annemin yanına gittim ve sordum: “Anne, kapımın önündeki kedi oyuncakları ne?” Annem gülümseyerek cevap verdi: “Kızım, elini yüzünü yıkadıktan sonra istersen salona gel.”
Koşa koşa salona gittim ve bir baktım; gözleri mavi, kulakları kahverengi, vücudu bembeyaz ve kuyruğu da kahverengiydi. Bana çok tatlı bir bakış atıyordu. Gördüklerime inanamadım ve kendimi cimcikledim. “Anne, bu da ne? Salonda bir yavru kedi var!” “Sürpriz.” dedi annem.
Orada şok geçiriyordum, sonra koşa koşa kediyi elime aldım. Çok tatlı ve masum bir gülüşü vardı. Ta ki annem rüyamı bölene kadar… Sonra uyandım; gözlerimde çapaklar vardı. Anneme sordum: “Anne, kedim nerede?” Annem “Kızım, ne kedisi?” dedi. O an rüya olduğunu fark ettim. “Ya rüyaymış,” dedim ve kahkahayla güldüm. Annem de araya girdi: “Kızım üzülme, sana kedi alacağız, söz veriyorum.”
Ve böylece güzel bir gün yaşamış oldum.