O gün çok heyecanlıydım. Sonunda uçağa binecektim! O gün, pazartesiydi ve temmuz ayının bir günüydü. Saat 19.05’ti ve ben tatile, Antalya’ya gitmek üzereydim. Mükemmel bir tatil olacağına emindim. Tabi o sırada kafamın içinden bunlar geçiyordu ama hiç de öyle olmadı.
Bineceğimiz uçak tam 1 saat rötar yaptı. Yolculuk sırasında tam 3 kez türbülansa girdik. Neyse ki 1. sınıf bölümündeydik. Sonra da fıstık ikram ettiler. Muhteşemdi. Ta ki Antalya’ya iniş yapana kadar.
Havaalanında kayboldum. Danışmaya gittim ve adımı anons ettiler. Neyse ki annem ve babam geldiler. Onlarla birlikte otele gittik. Öğle yemeği için dışarı çıktık. Sosisli yedim, yanına da adana kebap söyledim. Ayran içtim ve her şey çok lezzetliydi. Ellerine sağlık, gerçekten çok güzeldi.
Sonra odamıza gittik. Oda numaramız 3811’di. Hemen hazırlanıp havuza gitmek istedik ancak hava bulutluydu. İçimden, “Eğer bir bulut olsaydım, havuzun üstüne değil de çöle, susuz insanlara yağmaya giderdim.” diye düşündüm. Her neyse sonunda giyinip tekrar odamıza döndük.
Gece uyurken rüyamda kendimi bilgisayarda blog yazarken gördüm.
